

TBB Dergisi 2012 (100)
Yargıtay Kararları
433
sanığa müdafi olabileceğini, mehaz kanunda, bu durumun savunma menfaati
çatışmıyorsa anlamına gelen ‘savunma icaplarına aykırı olmamak, savunma
icaplarına aykırı bulunmamak’ şeklinde anlaşılması gerektiği, menfaat zıtlığı
kavramının, değişik anlama geldiğini, birbirlerine zıt menfaatlerin, birbirine
uygun olmadığını, iki sanıktan biri suçu diğerinin işlediğini, kendisinin işle-
mediğini ileri sürüyor ise menfaat zıtlığı bulunduğunu, birbirine zıt olmayan
menfaatlerin her zaman birbirine uygun sayılmayacağını, örneğin sanıklar-
dan biri suçunu ikrar etse ve diğer sanıkla suçu birlikte işlediğini bildirmesi
halinde, menfaatlerde zıtlığın bulunmadığını, ancak her iki sanığın savunma
zorunluluğunun açıkça görüleceğini, meselenin menfaat uygunluğu, menfaat
zıtlığı gibi deyimlerden hareketle değil savunmalarla bağdaşmazlık terimi kul-
lanılarak çözümlenmesi, bağdaşmazlığın ölçüsü de, mantık kurallarınca eğer
sanıklardan birinin savunmanın doğru kabulü halinde, diğerinin savunma-
sının reddini gerektiriyorsa bağdaşmazlık bulunacağını, savunmada bağdaş-
mazlığı öncelikle müdafinin takdir etmesini veya talep veya resen mahkemece
takdir edilmesinin gerektiğini’ savunmaktadır.
Birden fazla sanığı aynı müdafinin savunması hususunda Yargıtay İçti-
hatları incelendiğinde;
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 06.11.1995 tarihli kararında; ‘İki sanığın
müdafiliğini yapan avukatın, kanıtlarla zıtlaşır bir savunmayla, sanıklardan
birini suçsuz diğerinin suçlu olduğunu ileri sürmesi karşısında menfaatleri
zıt kişileri aynı kamu davasında aynı müdafinin temsil edemeyeceği gözetil-
melidir’ demektedir.
Menfaat çatışması bulunmayan birden çok sanığın tek bir avukat tarafın-
dan temsil edilmesi dolayısıyla birden çok sanık adına savunma makamında
tek müdafinin görev yapmasına engel düzenleme bulunmadığı doktrin tara-
fından kabul edilmektedir. Diğer taraftan birden fazla sanığın tek bir müdafi
ile savunma yapmasının engellenmesi halinde fazladan masraf yapılacağı tar-
tışmasızdır. Anayasamızın 141/son maddesine göre fazladan masraf yapılma-
ması hususu mahkemenin asli görevlerindendir. Keza kardeş olan veya men-
faatleri çatışmayan sanıklara ayrı ayrı müdafi görevlendirme yükümlülüğü
getirilmesi veya her bir sanığa zorunlu müdafi atanması savunma hakkının
kısıtlanmasına neden olacağı açıktır.
Bu açıklamalar ışığında olay ele alındığında;
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklar A., Y. ve S. haklarında silahlı