Background Image
Previous Page  441 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 441 / 477 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

440

Ancak, Sanıklar H.R., R.E. ve A.’nın öldürme eylemleri ile, maktul

R.’nin haksız olarak otobüse el koyup sefere çıkma eylemleri arasındaki aşırı

oransızlık gözetildiğinde, sanıklar A., H.R. ve R.E.’nin cezalarının 5237 sayı-

lı TCK’nın 29/1. maddesi gereğince 18 yıl hapse indirilmesine karar verilmesi

gerekmiştir.

Bu itibarla, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin; sanık A.’nın adam öldürmeye az-

mettirme, sanıklar H.R. ve R.E.’nin adam öldürme suçları yönünden; öldürü-

lenin sanıklardan F’den senede bağlı alacağını tahsil amacıyla sanıklar A., H.R.

ve R.E.’nin, F. adına vekaleten işlettikleri otobüsün anahtarını alarak, otogar-

da bekletmesi nedeniyle olayın meydana geldiği, ortada hukuki anlaşmazlığın

bulunduğu, maktülün eyleminin haksız fiil oluştursa bile kardeşi sanık F’ye

yönelik olduğu, diğer sanıklar A., H.R. ve R.E’ye yönelik haksız bir davranışın

bulunmadığı, bu

nedenlerle de, sanıklar lehine haksız tahrik hükmünün uy-

gulanmaması gerektiğine dair bozma görüşüne katılınmayarak mahkememizce

verilen önceki hükümde direnilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

Mahkememizce de katılan ve uyulan Yargıtay 1. Ceza Dairesinin boz-

ma ilamı doğrultusunda; Sanık F’nin öldürme suçunda sanıklar A., H.R. ve

R.E. ile fikir ve irade birliği içinde hareket ettiğini, yardımda bulunduğunu

gösterir kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından, beraatine karar verilmesi

gerekmiştir.

Yukarıdaki gerekçelerle Mahkememizce verilen karar temyiz üzerine Yar-

gıtay Ceza Genel Kurulunun 08.06.2010 tarih ve 2010/1-35 Esas - 2010/140

Karar sayılı ilamı ile birlikte suç işledikleri iddia olunan sanıkların her biri-

nin savunması diğer sanıkların suçlanmasını

gerektirebileceği, bu durumda

her sanığın ayrı müdafii ile savunmasının sağlanması gerektiği halde aynı

müdafii ile savunmalarının yapılması nedeniyle aralarında menfaat çatışması

bulunan sanıkların savunmalarının başka müdafiiler tarafından üstlenilmesi

gerektiği gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiş

olup Mahkememizce bu bozma doğrultusunda her sanığın başka müdafii ile

savunması sağlanmış ve yapılan yargılama ile toplanan deliller çerçevesinde

yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerden herhangi bir değişikliğe yol açabi-

lecek herhangi bir delil veya durum gerçekleşmediği”

gerekçesiyle

“Sanıklar

H.R.Ö., R.E.Ö.’nün adam öldürmek, sanık A.Ö.’nün ise adam öldürmeye az-

mettirme suçlarından haksız tahrik bulunmadığına dair bozma kararına karşı

Mahkememizin 18.12.2007 tarih 2006/354 Esas – 2007/511 Karar sayılı hü-

kümlerinde direnilmesine

” karar vermiştir.