Background Image
Previous Page  447 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 447 / 477 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

446

görülmektedir. Somut olayımızda sanıklar isnat edilen suçun cezası-

nın alt haddinin 5 yıl hapsin altında olması nedeniyle hüküm tarihi

itibariyle zorunlu müdafi atanmasına gerek de bulunmamaktadır.

Sonuç itibariyle Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 11.03.2009 tarih ve

2008/18308 esas 2009/5289 karar sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin kara-

rı, yukarıda ana hatlarıyla gösterilen kanuni düzenlemelere ve Yargıtay Ceza

Genel Kurulu’nun 18.03.2008 tarih ve 2008/8-9 esas sayılı kararına aykırılık

teşkil etmektedir

” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire

kararının kaldırılmasına ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine ka-

rar verilmesi isteminde bulunmuştur.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel

Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlan-

mıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki

uyuşmazlık, temyiz isteminin süresinde olup olmadığının saptan-

ması açısından; zorunlu müdafie yapılmış olan tebligatın kendile-

rine zorunlu müdafii atandığından haberdar edilmeyen sanıklar

açısından temyiz süresini başlatıp başlatmayacağı ile hükümde yasa

yolu bildiriminin usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığının be-

lirlenmesine ilişkindir.

İncelenen dosya içeriğinden;

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıklar M.M.O., E.K., İ.A. ve

M.B. hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından

kamu davasının açıldığı,

Yargılama aşamasında sanıkların savunmalarının müdafi olmak-

sızın alındığı, 5271 sayılı CYY’nın yürürlüğe girmesi üzerine, yerel

mahkemece 21.06.2005 tarihli oturumda; “

sanıkların üzerlerine atılı su-

çun niteliği, sevk maddesindeki cezanın üst sınırı itibarıyla CYY’nın 150.

maddesi gereğince müdafi tayin etme zorunluluğu bulunmakla, sanıklara mü-

dafi tayin edilmesi için baro başkanlığına yazı yazılmasına

” karar verildiği,

Bursa Barosu tarafından 19.07.2005 tarihinde Av. Ö.B.’nin tüm sanık-