

TBB Dergisi 2012 (101)
Candide ŞENTÜRK / Tuğba BAYZİT
129
olan sanık ve tanık haklarının elden geldiğince birbiri ile bağdaştırıl-
ması şarttır
112
.
AİHM’in içtihatları
113
ve bu içtihatlar göz önünde bulundurularak
hazırlandığı anlaşılan 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu
114
hükümleri,
çatışan bu menfaatleri bağdaştırabilecek birtakım çözüm yolları ön-
görmektedir. Buna göre, belli koşullar altında tanığın korunması için
kimliği gizli tutularak dinlenmesi olanaklı olacak; ancak bunun kar-
şılığında savunma tarafına tanığı sorgulama imkanı tanınacak ve bu
biçimde dinlenen tanık beyanı tek başına veya belirleyici şekilde sanık
hakkında mahkumiyet hükmü verilmesinde kullanılamayacaktır
115
.
Konunun ayrıntılarına ilgili bölümde değinilecektir.
D) Aleniyet İlkesi
Ceza muhakemesinin kapalı kapıların arkasında yapılmasının in-
san hakları açısından nasıl korkunç sonuçlara neden olduğunu tarihsel
112 ERDEM, s.59; TURGUT, s.65.
113 AİHM 26 Mart 1996 tarihli ve 20524/92 başvuru no.lu Doorson-Hollanda kara-
rında, kimliği gizli tutulan tanıkların ifadelerinin tutanaklarının duruşmada delil
olarak kullanılmasının, adil yargılanma hakkı açısından sakıncalı olduğunu ka-
bul etmekle beraber,
“istinaf
” aşamasında müdafiin bu tanıklara soru sorma fır-
satı bulmuş olduğunu tespit etmiş, kimlik dışında tüm sorulara yanıt verildiğini,
mahkumiyet kararının tek dayanağının, “kimliği gizli tutulan tanıkların beyan-
ları” olmadığını ve bu nedenle adil yargılanma hakkının ihlal edilmediğini be-
lirlemiştir (Karar metninin tamamı için bkz.
http://cmiskp.echr.coe.int/tkp197/view.asp?item=1&portal=hbkm&action=html&highlight=doorson&sessionid=75
426266&skin=hudoc-en, Erişim Tarihi: 12.08.2011, Saat: 15:17); AİHM 20.11.1989
tarihli ve11454/85 başvuru no.lu Kostovski-Hollanda kararında ise, hazırlıkta alı-
nan ifadelerin duruşmada delil olarak kullanılabilmesi için, sanığa, muhakemenin
herhangi bir aşamasında bu tanığa doğrudan soru sorma veya sordurma hakkı
tanınmış olmalı, böylece aleyhinde söylediklerini eleştirme olanağı yaratılması
gerektiğini belirterek Kostovski davasında sanığa bu olanak tanınmadığından,
6’ıncı maddenin ihlal edilmiş olduğunu kabul etmiştir (Karar metninin tamamı
için bkz.
http://cmiskp.echr.coe.int/tkp197/view.asp?item=1&portal=hbkm&action=html&highlight=kostovski&sessionid=75426296&skin=hudoc-en, Erişim
Tarihi: 12.08.2011, Saat: 16.30). (ÇİÇEK, s.45).
114 27.12.2007 Gün ve 5726 Sayılı Tanık Koruma Kanunu, RG, 05.01.2008, S. 26747.
115 TURGUT, s.65-66. AİHM, 17 Ocak 1970 tarihli ve 2689/65 başvuru no.lu Delcourt-
Belçika kararında ise, kimliği gizli tutulan tanıklarının ifadelerinin mahkumiye-
te esas teşkil edecek biçimde delil olarak kullanılmasının savunmanın haklarına
6’ıncı maddenin sağladığı güvencelerle hiç bağdaşmayacak şekilde sınırlandırma-
lar getirdiği belirtilmiştir. Nitekim Hükümet de başvurucunun mahkumiyetinin
“
belirleyici bir ölçüde”
kimliği gizli tutulan şahısların ifadelerine dayandırıldığı-
nı beyan etmiştir (Karar metninin tamamı için bkz
.http://cmiskp.echr.coe.int/tkp197/view.asp?item=1&portal=hbkm&action=html&highlight=delcourt&sess
ionid=75426953&skin=hudoc-en, Erişim Tarihi: 12.08.2011, Saat: 16.30). (ÇİÇEK,
s.48).