

TBB Dergisi 2012 (101)
Candide ŞENTÜRK / Tuğba BAYZİT
131
madığı denetlenebilecektir
119
. İlke esas olarak herkesin sözlü olarak
gerçekleşen kovuşturmaya katılabilir olmasını ifade etmektedir. Mu-
hakemenin kontrolü halka açıklık ile sağlanabilmektedir
120
. Buradaki
halka açıklığın böyle bir olanağa sahip olunması, bunun engellene-
memesi biçiminde anlaşılması gerektiği belirtilmektedir. Duruşmayı
mutlaka halktan birileri izlemek mecburiyetinde olmadığı gibi, duruş-
mayı izlemek ancak duruşma salonunun kapasitesi izin verdiği ölçüde
mümkün olacaktır
121
.
Halka açıklık ilkesi, kovuşturmada geçerlidir. Soruşturma evre-
sinde ise önemli ölçüde gizlilik hâkimdir. Bunun nedeni, hem sanığın
119 DONAY, Yargılama, s.158. Duruşmanın en önemli özelliklerinden birinin alenilik
olduğu vurgulanmaktadır. Gerçekten de, duruşmanın kapalı kapılar ardında ya-
pılmaması, herkesin önünde yapılması, adil bir yargılamanın temel şartlarından
olup böylece sonuçta verilecek hükümle ilgili şüpheler ve çeşitli iddiaların önüne
geçmek olanağı olacaktır (ÜNVER/ HAKERİ, Temel Bilgiler, s.282; ÜNVER/ HA-
KERİ, s.540). Kovuşturma evresinin yürüyüşüne ilişkin en önemli ilkelerden biri-
nin duruşmanın halka açıklığı ilkesi olduğu vurgulanmış ve ilkenin, yargılamanın
halkın girebileceği şekilde yapılmasını ve mahkeme tutanaklarının halka açıkla-
nabilmesini ifade ettiği belirtilmiştir. Aleniyet ilkesinin, özellikle adil yargılanma
hakkının bir unsuru olarak karşımıza çıktığı ve bu hakkın da temeli sayıldığı, böy-
lece yargılamada keyfiliğin önüne geçilerek, kamusal denetimin gerçekleştirilmiş
olduğu, mahkemelere ve ad alete olan güvenin sağlandığı açıklanmıştır. Bu ilke
aracılığıyla, duruşmalara katılan kişiler vasıtası ile adaletin bağımsız ve tarafsız
bir biçimde işleyip işlemediği de denetlenebilmektedir. Sanık, mahkeme önünde
hem kendisini savunmakta hem de, halka açıklık ilkesi gereğince aynı zamanda
mahkemeyi izleyen diğer kişiler önünde de kendisine yöneltilen suçlamalardan
kurtulabilme ve böylece toplum önünde aklanabilme imkanına sahip olmakta-
dır. Diğer yandan, aleni bir yargılama, kamunun bilgi edinme hakkını koruma-
nın yanında, işlenen suçun topluma ibret olmasını da sağlamakta ve bu yönüyle
ceza hukukunda genel önlemenin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmaktadır
(SOYER GÜLEÇ, s.96-97). AİHM’de aleniyet ilkesine birçok kararında atıf ya-
parak; aleniyetin, adaletin yerine getirilmesini görünür kıldığını ve demokratik
toplumun temel ilkelerinden olan adil yargılama amacının gerçekleştirilmesine
yardımcı olduğunu belirtmiştir (İNCEOĞLU, s.353).
120 ÖZBEK/ KANBUR/ BACAKSIZ/ DOĞAN, s.60. Alenilik ilkesi sayesinde, kamu
adına yapılan yargılamanın doğru, hukuka uygun bir biçimde yapılıp yapılmadığı-
nın kontrolü de sağlanmaktadır. Gerçekten yargılamayı izleyen kişiler aynı zaman-
da mahkeme, savcılık ve savunma makamlarının hukuka uygun bir şekilde hareket
edip etmediklerini kontrol etmektedirler (SOYASLAN, s.379). AİHM karalarında
genişçe bir yer bulan bu ilkenin sağladığı güvence, duruşmaların ve kararların aleni
olmasını ve sadece ilgililerin değil, herkesin duruşmalara seyirci olarak katılabilme-
sini kapsamaktadır. Bunun amacı, kamuoyunun kontrolünü sağlayarak adil yar-
gılanmanın gerçekleştirilmesi olup söz konusu ilke, hem sanık hem de toplumun
esenliği açısından önemli bir güvence oluşturmaktadır (SOYER GÜLEÇ, s.97).
121 ÖZBEK/ KANBUR/ BACAKSIZ/ DOĞAN, s.60; aynı yönde bkz. ÜNVER/
HAKERİ, Temel Bilgiler, s.283; ÜNVER/ HAKERİ, s.541; CENTEL/ ZAFER,
s.637; DONAY, Yargılama, s.158.