

Gizli Tanık
128
saldırıda bulunulması halinde, bu tehlikenin o kişilerin özel sorunları
olduğu iddia edilemez. Söz konusu saldırının tek nedeni, bir kamu gö-
revi olan tanıklık görevinin ifası olup, kişinin yaşam ve vücut bütün-
lüğünü korumayı öngören Anayasal düzenlemeler
108
, tanıklık yapmış
olması sebebiyle yaşam ve vücut bütünlüğü tehlikeye girmiş olanlar açı-
sından evleviyetle geçerlidir. Adil yargılanma hakkı, tanıkların korku
içinde olmadan güvenli bir şekilde tanıklık yapmalarını, bunu sağlamak
için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını da kapsamına almaktadır
109
.
Sözleşme’nin 6/3-d maddesinde yer alan bu hak, sanığın en önemli
haklarından biri olup, çalışma konumuz olan tanıkların korunması ile
doğrudan bağlantılıdır. Daha önce de belirttiğimiz gibi tanık koruma
yöntemleri arasında uygulamada en sık kullanılacağı düşünülen tedbir
olan tanıkların kimlik bilgilerinin gizli tutularak ifadelerinin alınması-
dır. Bu tedbir ilk bakışta, iddia ve savunma makamlarının tanıklarının
aynı şartlar altında çağrılması ve dinlenmesi ilkesine aykırı gözükmek-
tedir. Söz konusu tedbir uygulandığında sanık ve müdafii, kimliğini ve
adresini bilmedikleri, inandırıcılığı hususunda en ufak bir fikirlerinin
olmadığı bir tanığın vereceği beyanlara göre savunma hazırlamak zo-
runda kalacaklardır
110
. Tanığın duruşmadan muaf tutulması ya da kim-
lik bilgilerinin saklı tutulması savunmanın tanığa soru sorma hakkının
işlerliğini olumsuz yönde etkileyebilecek niteliktedir. Bu şekilde savun-
ma, kimliğini-adresini bilmediği tanık/tanıkların vereceği ifadeye göre
savunmasını hazırlamak zorunluluğu ile karşı karşıya kalacaktır
111
.
Tanığın haklarına öncelik tanındığı zaman, savunma tarafı bir
nevi hiç tanımadıkları, hayali bir tanığın beyanı ile mahkûm edilecek-
tir. Sanık haklarına öncelik verildiğinde ise, somut ve ciddi bir tehlike
altında bulunan tanığın duruşmada aleni dinlenerek savunma tarafı-
nın boy hedefi haline gelmesi hali söz konusu olacaktır. Tanık, tanık-
lık yaptıktan sonra, sırf tanıklık yapmış olması nedeniyle katlanılması
son derece zor olan yeni bir kimlikle eski hayatı ile olan tüm irtibatını
kopararak yeni bir yere yerleşme gibi tedbirlerin uygulanmasını ka-
bul edecektir. Her iki durumda da adil yargılanma hakkının gereği
108 Anayasa m. 17, “
Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı-
na sahiptir
” derken; m. 19 ise, “
Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir
” demek-
tedir.
109 ERDEM, s.58; TURGUT, s.64.
110 ERDEM, s.59; TURGUT, s.65.
111 ERDEM, s.59.