Background Image
Previous Page  142 / 537 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 142 / 537 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (101)

Candide ŞENTÜRK / Tuğba BAYZİT

141

TKK’nın düzenlemesi ile CMK m.58’in getirdiği düzenleme birkaç

noktada farklılık göstermektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, TKK,

CMK’daki düzenlemeye kıyasla kapsamı genişletmiştir. CMK’da bir

örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak tanık koru-

ma tedbirlerine başvurulabilmesi kabul edilmişken, TKK, örgütlü suç-

lar yanında diğer ağır suçlarda da tanık koruma tedbirlerinin uygu-

lanmasına olanak sağlamaktadır. Bir diğer farklılık ise, CMK m.58’in

getirdiği düzenleme itibariyle suç örgütleri faaliyetleri kapsamında

işlenen tüm suçlar için tanık koruma tedbirine başvurulabilecekken,

TKK’da ise ancak suçun cezasının alt sınırının 2 yıl veya daha fazla ol-

ması şartı getirilmiştir. Terör örgütünün faaliyeti kapsamında işlenen

suçlarda ise cezanın alt sınırı bakımından hiçbir şart aranmaksızın tüm

suçlarda tanık koruma tedbirlerine başvurulabilmesi mümkündür. İki

kanun arasında farklılık olması nedeniyle hangi kanunun uygulanaca-

ğı noktasında şu söylenebilir: Hem özel kanun hem de sonradan çıkan

kanun olduğu için çelişen noktalarda TKK’nın dikkate alınması gerek-

mektedir

156

. Örgütlü suçların tanık ve mağdurlarının koruma kapsa-

mına alınıp diğer suçlar bakımından yeterli koruma tedbiri öngörül-

memesi eşitlik ilkesi bakımından sorunlar ortaya çıkarmaktaydı, bu

sebeple suç örgütlerinin faaliyeti kapsamında olmayan ağır suçların

tanıklarının da TKK ile tanık koruma tedbirleri kapsamına alınması

son derece yerinde bir düzenleme olmuştur

157

.

Tanık Koruma Kanunu’nun 4’üncü maddesinin 2’inci fıkrası uya-

rınca, koruma tedbrinin kapsamına giren kişilerin hayatının, beden

bütünlüğününün veya malvarlığının ağır ve ciddi bir tehlike içinde

bulunması dolayısıyla bu kişilerin korunması gerekmektedir

158

.

156 TURHAN, s.388; TURHAN Faruk, Ceza Muhakemesinde Tehlike İçindeki Tanıkla-

rın Korunması, Seçkin, Ankara 2009, (Kısaltma: Tanıkların Korunması), s.187-188.

157 TURHAN, s.389.

158 CENTEL/ ZAFER, s.429. Tanığa yönelik herhangi bir tehdidin var olup olmadığı

ve bu tehdidin ciddi olup olmadığını hâkim değerlendirecektir. AİHM içtihatları

doğrultusunda denilebilir ki tanığın içinde bulunduğu durum dolayısıyla ken-

disini tehdit tehdit altında hissetmesi gizlilik kararı verilmesi için yeterli olup,

tanığın gerçekten tehdit edilmiş olması gerekmemektedir. AİHM’in tanığa yö-

nelik tehdidin analizi konusunda farklı yönde verilmiş kararları da mevcuttur.

Mahkeme gizli tanıklık sebeplerinin varlığı ve ciddiliği konusunda gerekli özenin

gösterilmediği genel atmosfere dayanılarak gizlilik kararı verilmesinin sanık hak-

larının özüne dokunduğu kanaatine varmıştır (Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz.

TURGUT, 102 vd.).