

TMSF’nin Özel Hukuktan Kaynaklı Alacaklarını Tahsilde Yetkisini Aşması Sorunu
224
Giriş
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF ya da Fon) 1983 tarihli 70
sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile T. Cumhuriyet Merkez
Bankası bünyesinde kurulmuş, daha sonra varlığını bu KHK yerine
çıkarılan 3182 sayılı Kanunla devam ettirmiştir. Fonun ilk ve asıl işlevi,
bankacılık sistemine giren bankaların yatırdıkları primlerin işletilmesi
ve bu şekilde elde edilen değerle, gelecekte sistemdeki bankaların bat-
ması halinde bu bankalarda bulunan mevduatların sigortalanması, bu
şekilde mevduat sahipleri nezdinde bankacılık sistemine güven telkin
edilmesidir. Fonun Merkez Bankasına ait temsil ve idare görevi, 3182
sayılı Kanunu ilga eden 4389 sayılı Bankacılık Kanunuyla 31.08.2000
tarihinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kuruluna (BDDK) in-
tikal etmiştir.
1998 yılında Bank Ekspres ile başlayan ancak 1999 yılının sonların-
dan itibaren yoğunlaşan bankacılık krizi ile beraber, bankaların batma-
sının asıl nedeninin ekonomik krizden çok, banka hâkim ortaklarının
kendi grup şirketlerine usulsüz krediler açmak başta olmak üzere bir
takım muvazaalı işlemlerle olduğunun ortaya çıkmıştır. Bankalardan
haksız bir biçimde edinilen ya da edindirilen kaynaklar sonucunda
oluşan zararın, bankaların Fona devri ile kamunun sırtında kalması ve
bu zararın tahsili için olağan takip yollarından daha güçlü bir meka-
nizma gerektiğinin anlaşılması üzerine, Fon, BDDK bünyesinden ayrı-
larak bugünkü nevi şahsına münhasır kimliğini edinmiştir.
Fon her ne kadar 3182 sayılı Kanun döneminde de oldukça güçlü
yetkilerle donatılmışsa da, bankacılık sisteminde 1999 sonlarından iti-
baren yoğunlaşan bu derin sarsıntılar, 3182 sayılı Kanunu izleyen 4389
sayılı Kanunda bir takım değişiklik ve eklemeler yapılmasına neden
olmuştur. 4389 sayılı Kanun başta 26.12.2003 tarihinde yayımlanan
5020 sayılı Kanun olmak üzere 4491, 4743 ve 4672 sayılı Kanun’larla
yapılan eklemelerle değiştirilmiş, TMSF batık banka alacaklarının ta-
kip ve tahsili yönünde eskisine oranla çok daha ayrıntılı ve geniş yet-
kilerle donatılmıştır. TMSF’nin mevduat sigortacılığı işlevine, bu işlevi
gölgede bırakacak daha etkin ve farklı bir işlev eklenmiş, (aynı yıllarda
ortaya çıkan özel yetkili ağır ceza mahkemelerine benzer bir biçimde)
adeta
“özel yetkili bir icra dairesi”
ne dönüşmüştür.