

TBB Dergisi 2012 (101)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
517
Birstein’deki gölete gittiğini gösterdiğinden, başvurucunun ikrarı
J.’yi öldürme kastını ve ayrıca ardındaki saiki de kanıtlamıştır. Bu
unsurlar karşısında Mahkeme, yargılamanın başında söz konusu
delillerin kullanılmaması talebinin reddedilmesinden sonra baş-
vurucunun sessiz kalamayacağına ve ikrardan başka bir savunma
seçeneği bulunmadığına ikna olmamıştır. Bu nedenle Mahkeme,
soruşturma sürecinde Sözleşme’nin 3. maddesine aykırılığın, baş-
vurucunun duruşmada ikrarda bulunması üzerinde etkisi bulun-
duğuna da ikna olmamıştır.
185.Sanık hakları konusunda Mahkeme, başvurucuya yargılama sı-
rasında söz konusu maddi delillerin kabulüne itiraz etme fırsatı
verildiğini ve başvurucunun bu fırsatı kullandığını, Bölge Mah-
kemesinin de bu delilleri kullanıp kullanmama konusunda takdir
yetkisi bulunduğunu gözlemlemektedir. Dolayısıyla başvurucu-
nun sanık hakları bu yönden de göz ardı edilmiş değildir.
186.Mahkeme, başvurucunun yargılama sırasında kendini suçlandır-
mama hakkının korumasından yoksun bırakıldığını iddia ettiği-
ni kaydeder. Yukarıda söylendiği gibi, bir kimsenin kendini suç-
landırmama hakkı, iddia makamının sanık aleyhindeki iddiasını,
sanığın iradesi hilafına baskı ve zorlama metotlarıyla elde edilen
delillere başvurmadan kanıtlayacağını varsayar. Mahkeme, ulu-
sal mahkemelerin başvurucunun mahkumiyetini, başvurucunun
suçluluğunu kanıtlamak üzere söz konusu maddi delillere başvur-
madan, yargılama sırasında verdiği ikinci ikrarına dayandırdığı-
na dair yukarıdaki tespitlerine göndermede bulunur. Dolayısıyla
Mahkeme, başvurucu aleyhindeki davada kendini suçlandırma-
ma hakkına uygun davranıldığı sonucuna varmaktadır.
187.Mahkeme, başvurucuyla ilgili olayın özel koşulları içinde, insan-
lıkdışı muamele vasıtasıyla ifade alınmasından sonra toplanan söz
konusu maddi delillerin dışlanması talebinin reddedilmesinin,
başvurucunun mahkumiyeti ve cezası üzerinde bir etkisi bulun-
madığı sonucuna varmaktadır. Başvurucunun sanık haklarına ve
kendini suçlandırmama hakkına da saygı gösterildiğinden, yargı-
lamanın bir bütün olarak adil olduğu kabul edilebilir.
188.Buna göre Sözleşme’nin 6(1) ve (3). fıkraları ihlal edilmemiştir.