

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
514
1998VIII
). Ne var ki Sözleşme, devletleri Sözleşme’nin 3. mad-
desindeki mutlak nitelikteki insanlıkdışı muamele yasağını ihlal
eden bir davranışla veya bütün sanıkların Sözleşme’nin 6. madde-
sine göre sahip olduğu haklara aykırı bir tarzda yaşama hakkını
korumaya zorlamamaktadır
(krş. mutatis mutandis yukarıda geçen
Osman, §116)
. Mahkeme, mevcut olayda devlet görevlilerinin, zor
ve stresli bir durumda ve bir yaşamı korumaya çalışırken hareket
ettiklerini kabul eder. Ancak böyle bir durum, devlet görevlile-
rinin maddi delili Sözleşme’nin 3. maddesine aykırı olarak elde
ettikleri gerçeğini değiştirmez. Dahası, adil yargılanma hakkına
saygı, tam da en ağır cezalar söz konusu olduğunda, demokratik
toplumlar tarafından mümkün olan en yüksek düzeyde sağlanır
(krş. Salduz - Türkiye [BD], no. 36391/02, §54, ECHR 2008-...)
.
178.Bununla birlikte, 3. maddeden farklı olarak, Sözleşme’nin 6.
maddesi mutlak bir hak içermemektedir. Dolayısıyla Mahkeme,
Sözleşme’nin 6. maddesinde güvence altına alınan hakların etki-
li bir şekilde korunmasını sağlamak için, 3. maddeye aykırılığın
bir sonucu olarak elde edilen deliller bakımından bir ceza dava-
sında ne gibi tedbirlerin gerekli ve yeterli olacağını belirlemelidir.
Mahkeme’nin içtihatlarında ortaya çıktığı üzere (bk. yukarıda pa-
rag. 165-167), bu tür delillerin kullanılması yargılamanın adilliği
üzerinde ciddi sorunlar doğurur. Tabii ki, Sözleşme’nin 6. madde-
si bağlamında, Sözleşme’nin 3. maddesinde mutlak bir şekilde ya-
saklanmış bir fiille elde edilen delilin kabulü, bu yasağın mutlak-
lığına rağmen, kanun adamlarını bu tür yöntemleri kullanmaya
teşvik edebilir. Dolayısıyla Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlal edil-
mesinin bir sonucu olarak elde edilen maddi delil Sözleşme’nin 3.
maddesinin ihlalinin bir sonucu olarak alınan ifadeden 3. maddeyi
ihlal bakımından daha uzak olsa bile, Sözleşme’nin 3. maddesine
aykırı yöntemlerin kullanılmasına karşı bireylerin etkili bir şekilde
korunması, kural olarak, bu maddi delilin yargılamada kullanıl-
mamasını gerektirebilir. Aksi taktirde bir bütün olarak yargılama
adil olmayan bir duruma gelir. Bununla birlikte Mahkeme, hem
Sözleşme’nin 3. maddesindeki mutlak nitelikteki yasağın etkili
bir şekilde korunmasının ve hem de ceza davasının adilliğinin, 3.
madde ihlalinin ancak sanık aleyhindeki davanın sonucuyla ilgisi
olması, yani sanığın mahkumiyeti ve cezası üzerinde bir etkisinin
bulunması halinde tehlikeye gireceği kanaatindedir.