Background Image
Previous Page  19 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 19 / 473 Next Page
Page Background

Ayırımcılık Suçu

18

765 sayılı TCK’da, ayırımcılık ile ilgili bir düzenleme yoktu. Ka-

nunun yürürlükte olduğu süre içinde konu ile ilgili yaşanan sorunlar,

1982 Anayasası ve ilgili uluslararası sözleşmeler, İş hukuku ve diğer

mevzuat kapsamında değerlendirilerek çözülmeye çalışılmıştır. Aslın-

da burada hemen belirtmekte yarar gördüğümüz bir husus, bu dönem

içerisinde böyle bir suçun düzenlenmemiş olmasının ciddi bir sıkıntı

yaratmamış olmasıdır. Örneğin eski ve yeni iş hukuku alanında konu-

ya ilişkin yapılan düzenlemeler 5237 sayılı TCK’nın çok daha ötesinde-

dir. Bu konu ileride yeri geldikçe detaylandırılacaktır.

Ayırımcılık suçu, 12. 05. 2003 tarihinde TBMM’ye sevk edilen

2003 tarihli Türk Ceza Kanunu Hükümet Tasarısı’nın 170. madde-

sinde;

“Kişiler arasında köken, cinsiyet, aile durumu, örf ve adet, siyasal

düşünce, felsefi inanç, sendika, bir etnik gruba mensupluk, ırk, din, mezhep

nedeniyle ayırım yaparak;

1- Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin

icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alın-

masını veya alınmamasını yukarıda sayılan hallerden birine bağlayan;

2- Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapma-

yı reddeden;

3- Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen; kimse

hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya 750 milyon liradan 2 milyar

liraya kadar ağır para cezası verilir.

Bu maddede yazılı suçlar tüzel kişiler aleyhine işlendiğinde de aynı ceza-

lar uygulanır.

Tüzel kişiler de bu maddede yazılı suçlardan dolayı sorumludurlar. ”

de-

nilmekteydi.

5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan düzenleme, Hükümet ta-

sarısındaki düzenlemeden bazı yönleriyle farklılık göstermektedir. Buna

göre; (TCK m. 122)

“(1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet,özürlülük

21

,

siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;

a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hiz-

metin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya ki-

21

“özürlülük”

deyimi, 1. 7. 2005- 5378 sayılı kanunun 41. maddesi ile eklenmiştir.