Background Image
Previous Page  20 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 20 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (102)

Burcu DEMREN DÖNMEZ

19

şinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden

birine bağlayan,

b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapma-

yı reddeden,

c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,

Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ve-

rilir.”

İki düzenlemeyi kıyaslayacak olursak, hükümet tasarısındaki me-

tinde ayırımcılık sayılan hallerin yasa tekniğine ve kanunilik ilkesini

uygun olarak sınırlandırılarak belirtildiği; buna karşılık, TCK’da bu

hallerin örnekleyici olarak belirtildiğini görmekteyiz

22

. Diğer bir ifade

ile, TCK m. 122’de sayılan ayrımlar dışında kalan benzer nitelikteki

ayrımlar da bu suçun kapsamı içerisine girecektir, ancak bu durum

ceza kanunlarının belirlilik ve açıklık taşıması gerekliliğine tamamen

ters düşmektedir. Benzer nitelikteki ayrımlar kapsamında, tasarıda yer

alıp, kanun hükmünde belirtilmemiş olan aile durumu, örf adet, sendi-

ka, köken ve etnik bir gruba mensup olmak değerlendirilebilir. Başka

bir ifade ile tasarıda sınırlı olarak sayılmış ancak sonra kanun metni-

ne girmemiş durumlar, ‘ve benzeri sebeplerle ayrım yapılarak’ ifadesi

kullanılarak aslında yine kapsam içerisine girmiştir. Bunlara ek olarak,

AİHS ek 12 numaralı protokolde ifade edilen, servet, doğum, ulusal

bir azınlığa mensup olma, ulusal veya sosyal köken veya herhangi bir

diğer statü nedeniyle ayrımcılık gözetilmesi de benzeri sebepler ara-

sında değerlendirilebilir.

Diğer önemli bir fark ise, suçun mağduru ve faili bakımından kar-

şımıza çıkmaktadır. Hükümet tasarısındaki metinde, suçun faili ger-

çek kişiler ve tüzel kişiler olarak ifade edilmiştir; aynı şekilde mağdur

da gerçek veya tüzel kişi olabilir. Buna karşılık 5237 sayılı TCK bakı-

mından suçun mağduru ve faili ancak gerçek kişi olabilir. Tüzel kişile-

re ilişkin düzenlemelere yer verilmiş değildir. Bu konu aşağıda ayrıca

değerlendirilecektir.

Yukarıda da görüldüğü üzere, hükümet tasarısı bir takım önemli

değişikliklere uğramış ve yasanın bugünkü haline dönüşmüştür.

22 Benzer görüş için bkz. Yenidünya C., s. 97