

TBB Dergisi 2012 (102)
Yargıtay Kararları
427
reken suç haline getiren yasanın aleyhe, kamu adına kovuşturulan
suçu, şikayete tabi suç haline getiren yasanın lehe, aynı cezaya ilave
olarak güvenlik önlemi kabul eden yasanın aleyhe olduğu söylenebi-
lir ise de, bu kuralların her somut olayda, mutlak olarak aynı sonucu
doğuracağının kabulü olanaksızdır. Ancak bazı somut durumlarda
yetersiz de olsa bu ölçütler, yasalarda kısmi değişikliklerin yapıldığı
dönemlerde benimsenilmesi gereken temel ilkeleri göstermesi bakı-
mından önemlidir.
Lehe yasanın tespiti açısından bu ölçütlere yeni kriterler eklen-
mesi yönündeki görüş ve uygulamalar, öğreti ve yargısal kararlara da
konu olmuş, değişen ceza mevzuatı karşısında dahi halen geçerliliğini
koruyan 23. 02. 1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında,
“
Suçun işlendiği zamanın yasası ile sonradan yürürlüğe giren yasa hükümle-
rinin farklı olması halinde, her iki yasanın birbirine karıştırılmadan, ayrı ayrı
somut olaya uygulanıp, her iki yasaya göre hükmedilecek cezalar belirlendik-
ten sonra, sonucuna göre lehte olanı uygulanmalı
” şeklinde, lehe yasanın
tespitinde başvurulacak yöntem ana hatlarıyla belirtilmiştir.
Öğretide de anılan İçtihadı Birleştirme Kararındaki ilkeler benim-
senerek, uygulanma olanağı bulunan tüm yasaların leh ve aleyhteki
hükümleri ile birlikte ayrı ayrı ele alınarak somut olaya göre sonuç-
larının karşılaştırılması gerekeceği ve sonunda fail bakımından daha
lehe sonuç veren yasanın belirlenip son hükmün buna göre verileceği
görüşleri ileri sürülmüştür. (Ord. Prof. Dr. S. Dönmezer-Prof. Dr. S.
Erman, Nazari ve Tatbiki Ceza Hukuku, C. I, 11. Bası, sh. 167 vd. ; Ord.
Prof. Dr. S. Dönmezer, Genel Ceza Hukuku Dersleri, sh. 64 vd. ; Prof.
Dr. M. E. Artuk-Doç. Dr. A. Gökçen-Arş. Gör. A. C. Yenidünya, Ceza
Hukuku Genel Hükümler, C. I, sh. 221 vd. )
Diğer taraftan, 1982 Anayasasının 141. maddesinin 4. fıkrası,
“…
Davaların en az giderle ve mümkün olan suratle sonuçlandırılması
yargının görevidir
”,
154. maddesinin 1. fıkrası “
Yargıtay Adliye Mahkemelerince verilen
ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin
son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece
mahkemesi olarak bakar
”,