Background Image
Previous Page  429 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 429 / 473 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

428

Hükümlerini içermektedir.

Anılan hükümlerle birlikte, onaylamakla iç hukuk mevzuatına

dahil olan ve Anayasanın 5170 sayılı Yasa ile değişik 90. maddesine

göre de üstünlük ve önceliği kabul edilen İnsan Hakları Avrupa Söz-

leşmesinin 6. maddesinin “

kişinin makul sürede yargılanma hakkı oldu-

ğuna

” ilişkin normu da dikkate alındığında, temyiz davasında işin

esasına girilmek suretiyle dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenip

değerlendirilmesinin esas olduğu görülmektedir. Lehe yasa hükümle-

rinin uygulanması yönünde mahkemesince değerlendirme yapılması

gerektiği açıkça anlaşılan uyuşmazlıklarda işin esasına girilmeden bu

yönde bozma yapılması olanaklı olmakla birlikte, yeni yasanın aleyhe

olduğunun ve yerel mahkemece verilmiş hükme dayanak oluşturan

yasa hükümlerinin lehte olduğunun açıklıkla anlaşılması ya da suç ni-

teliğinin tartışmalı olduğu durumlarda ise işin esasına girilerek ince-

leme yapılmalıdır.

Özellikle suçun vasıflandırılmasının tartışmalı olduğu durumlar-

da, sanığın suç oluşturduğu iddia edilen eylemlerinin sabit olup olma-

dığı saptandıktan sonra, bu eylemlerin hangi suç tipine uyduğunun

ve hangi yasa hükümlerinin sanık lehine olduğunun belirlenmesine

yönelik olarak öncelikle ilgili Özel Dairece esasın incelenmesinin zo-

runlu olduğu kabul edilmelidir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Sanık hakkında “

hak sahibinin izni olmaksızın korsan olarak çoğaltılmış

bandrolsüz müzik ve film CD’lerini yol ve kaldırım üzerinde sattığı”

iddia-

sıyla Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına aykırılık suçundan kamu davası

açılması üzerine yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda 5101

sayılı Yasa ile değişik 5846 sayılı Yasanın 81. maddesinin 9. fıkrasının

1/a bendi ve 5237 sayılı TCY’nın 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün

hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Özel Dairece 5728

sayılı Yasa ile 5846 sayılı Yasada yapılan değişikliklerin lehe olup ol-

madığının tartışılması gerektiğinden bahisle hükmün bozulduğu anla-

şılmaktadır. Suç ve hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sa-

yılı Yasa ile 5846 sayılı Yasada yapılan değişiklikler sonucunda sanığın

hukuki durumunun yeniden yerel mahkemece değerlendirilmesinin

zorunlu olduğu, buna göre işin esası incelenmeksizin hükmün yasa