Background Image
Previous Page  159 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 159 / 465 Next Page
Page Background

Yaşama Hakkı

158

kişinin yaşamasını sağlamak için hizmet vermesi tıbbı bir zorunluluk-

tur. Özellikle ölüm orucuna yatanların bulunduğu ortamdan çıkarı-

lıp tedavi görmesi belki daha sağlıklı karar vermesine fırsat verebilir.

Yeni TCK m. 298’de

“Hak kullanımını ve beslenmeyi engelleme”

suçunu

düzenlemiştir. Bu maddenin 2. fıkrasına göre hükümlü ve tutukları-

nın beslenmesini engelleyenler hakkında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis

cezası öngörülmüştür. Hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya

ölüm orucuna teşvik veya ikna edilmesi ya da bu doğrultuda ken-

dilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi suçunu oluş-

turur. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 82.

maddesi, beslenmeyi reddederek açlık grevi veya ölüm orucuna ya-

tan hükümlülerden hayati tehlikeye girdiği veya bilincinin bozuldu-

ğu hekim tarafından belirlenenler hakkında isteklerine bakılmaksızın

muayene ve teşhise yönelik tıbbi araştırma, tedavi ve beslenme gibi

tedbirler sağlık ve hayatları için tehlike oluşturmamak koşuluyla uy-

gulanır, hükmünü içerir.

B- Gözaltında Ölümler

Gözaltında ölümler Türkiye’nin başını çok ağrıtmış bir konudur.

Mahkeme burada çoğu kez etkili bir soruşturma yapılmaması nede-

niyle Türkiye’yi mahkûm etmiştir. AİHS m. 2’nin uygulanabilmesi

için ölümün fiilen kesin olarak tespit edilmiş olmasına örneğin cesedin

ortaya çıkmış bulunmasına gerek yoktur. Türkiye’ye karşı açılan Çi-

çek, Taş, Salman, Akdeniz ve diğerleri gibi davalarda verilen kararlar-

da devletin denetimi altında olan bir kişinin sağlığında meydana ge-

len olumsuz değişiklikleri açıklama yükümlülüğü vardır. Söz konusu

kişinin ölmesi halinde hesap verme sorumluluğu daha da önemli bir

hale gelir. Mahkeme’nin ihlal sonucuna varmasında kişinin son kez

güvenlik güçleri elinde iken görülmüş olması, bir daha ortaya çıkma-

ması ölçüt kabul ettiği durumlardır. Mahkeme’ye göre kişiden haber

alınmaksızın ne kadar uzun süre geçmişse ölmüş olması ihtimali de

o kadar yüksektir. Bu durumda da devlet kişinin akıbeti konusunda

makul ve ikna edici bir açıklama getiremezse m. 2’den sorumlu tutul-

maktadır

48

.

48

Tezcan, Erdem, Sancakdar, Önok, s.101