Background Image
Previous Page  161 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 161 / 465 Next Page
Page Background

Yaşama Hakkı

160

Polisin silah kullanma yetkisi konusunda kesin ve değişmez ölçüt

ve sınırlar konulması mümkün değildir. Bu konuda kanunlara açık ve

değişmez hükümler koymak olayın özelliğine ve kişilerin davranışla-

rına göre bazı güçlükler yaratabilir.

AİHM, McCann ve diğerleri/İngiltere davasında, bombalı terör

eylemine hazırlık sırasında güvenlik kuvvetleri tarafından üç IRA

terör şüphelisinin Cebelitarık Boğazı’nda öldürülmeleri olayında gö-

zaltına alınırken operasyonun yeterli titizlikle hazırlanmamış olması

ve mutlak gereklilik sonucu olmayan orantısız güç kullanılması se-

bebiyle yaşama hakkının ihlal edildiği kanaatine varmıştır. Burada,

İngiltere hükümetinin halkı korudukları iddiası mutlak gereklilik

kapsamında görülmemiştir, çünkü şüpheli teröristlerin Cebelitarık’a

girmelerine ilk başta izin verilmiştir. Bu karardan da anlaşılacağı

üzere mahkeme öldürmeye yol açan koşulların makul ve mutlak ge-

reklilik sınırları içerisinde olmasını, kuvvet kullanımının mutlak ola-

rak gerekli ve kesin olarak fiil ile orantılı olmasını ve son çare olarak

başvurulması şartını aramıştır. Hedeflenen amacın niteliğinin, yaşa-

ma yönelik tehlikeler ve kullanılan kuvvetteki risk derecesinin bir

yaşama son verilmesini gerektirip gerektirmeyeceğine bakılmalıdır

50

.

AİHM silah kullanma konusunda Türkiye hakkında verilen Yaşa/

Türkiye, Güleç/Türkiye kararlarında da bu ilkeler ışığında bir değer-

lendirme yapmıştır.

Anayasa Mahkemesi kararlarında , yaşama hakkının Anayasa’nın

aradığı belirlilik ve zorunluluk kriterlerine göre sınırlandırılabileceği-

ni, kamu düzenini sağlamakla yükümlü polisin olayı başka bir şekilde

engelleme imkanı kalmadığında son çare olarak kademeli bir şekilde

zora başvurabileceğini vurgulamaktadır.Anayasa Mahkemesi 1996/68

Esas, 1999/71 sayılı kararında, 3713 sayılı TerörleMücadele Kanunu’na

3. madde ile eklenen ek madde 2’ nin incelenmesinde bu hükümle kol-

luk güçlerine verilen ateşli silah kullanma yetkisinin yaşama hakkının

özüne dokunduğunu Anayasanın ve AİHS’ nin aradığı

“zorunluluk

ve orantılılık”şartlarının bulunmadığını, ”teslim ol emrine uyulmaması”

ve

“silah kullanmaya teşebbüs edilmesi”

halinde kademeli olarak etkisiz

kılma yöntemleri kullanılmadan kolluk güçlerine son çare olarak baş-

vurulması gereken ateşli silah kullanma yetkisi verdiğini bu nedenle

50

Çakmak/Makale, s.168.