Background Image
Previous Page  216 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 216 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Ahmet EROL

215

kullanılmadığından, ileri sürülen iddialar isteme konu yapılan kara-

rın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir

31

. Durum böyle

olmasına karşın, mükellefin, vergi sorumlusunun ve ceza muhatabı-

nın VUK’un 13’üncü maddesindeki mücbir sebeplerden bir tanesinin

varlığı halinde vekâlet müessesesine yönelmeksizin hukuki korunma

hakkının baki olduğuna inanmaktayız. Vekâlet müessesesi bir zorun-

luluk değil, bir olanak ve seçimlik bir haktır. Mükellefin, vergi sorum-

lusunun ve ceza muhatabının bu yolu seçme olanağı vardı diyerek

emredici hukuk hükümlerinin görmezden gelinmesi veya devre dışı

bırakılması doğru değildir. Ancak, mükellef, vergi sorumlusu ve ceza

muhatabı mükellefiyet ödevini yerine getirmek veya dava açmak veya

uzlaşmak için bir vekâlet işlemi yapmayı tercih etmiş ise ve böyle bir

durumda örneğin seçilen ya da tayin edilen vekilin başına VUK’un

13’üncü maddesinde hükme bağlanmış mücbir sebeplerden bir tanesi

gelmiş ise, bu durumda mükellefe sen yeni bir vekil atayarak yoluna

devam edebilirdin, burada artık VUK’un 13’üncü maddesine sığına-

mazsın denilebilir

32

.

2. 3. 4. Mücbir Sebep Halinin Kanıtlanması

Bir kişi kendi yararına sonuçlar elde etmek üzere bir savı ileri

sürüyorsa, o kişinin bu kanıtlaması yükümlülüğü vardır. VUK’un

3’üncü maddesi uyarınca vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve

buna ilişkin işlemlerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay

ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyeti yemin hariç bir türlü

delille ispatlanabilir; Şu kadarki, vergiyi doğuran olayın ilgilisi tabi

ve açık bulunmayan, şahit ifadesi, ispatlama vasıtası olarak kullanıla-

maz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine

göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde

ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir. VUK’un 13’üncü madde-

sindeki mücbir sebep halleri idare tarafından bilinmesi gereken bo-

yutta ise, böyle bir durumda kişilerin münferiden kanıtlama çabasına

girmelerine gerek bulunmamaktadır. Örneğin; 1999 Marmara Bölgesi

Depremi gibi herkes tarafından bilinen bir yıkımın bireyler ya da tü-

31

Danıştay 3. Dairesi, 02.10.2007 tarih ve 2006/4355 E. ve 2007/2579 K. Sayılı Kararı.

32

Danıştay Vergi Dava Daireleri, 25.10.1991 tarih ve 1991/56 E. ve 1991/76 K. Sayılı

Kararı.