

TBB Dergisi 2012 (103)
Harun GÜNDÜZ
293
4. OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRMA İSTEMİ ÜZERİNE
MECLİS BAŞKANI’NIN TAKDİR YETKİSİ
Uygulamada yaşanan farklılıklar nedeniyle, 1996 yılında yapılan
İçtüzük değişikliğine kadar oldukça tartışmalı olan Meclis Başkanı’nın
takdir yetkisi konusunu ikiye ayırarak incelemek mümkündür. Bun-
lardan ilki toplantıya çağırma, ikincisi ise toplantı zamanını belirleme
konusundaki takdir yetkisidir.
4.1. Meclis Başkanı’nın Toplantı İstemini Kabul Edip Etmeme
Konusundaki Takdir Yetkisi
Bu konuda doktrindeki görüşlere bakıldığında, Cumhurbaşkanı
veya Meclis Başkanı’nın takdir yetkisinin olmadığı noktasında tam
bir görüş birliğinin olduğu görülmektedir. Dolayısıyla gerek Bakanlar
Kurulu’nun istemi üzerine Cumhurbaşkanı, gerekse yeter sayıda üye-
nin istemi üzerine Meclis Başkanı, TBMM’yi olağanüstü toplantıya ça-
ğırmak zorundadır. Ancak uygulamada farklı örneklerin yaşandığı ve
Meclis Başkanı’nın kimi olağanüstü toplantı istemlerini geri çevirdiği
görülmektedir. Dolayısıyla bu bölümde öncelikle doktrindeki görüş-
lere kısaca değinilecek, ardından uygulamada yaşanan sorunlara yer
verilecektir.
Anayasa’nın 93. maddesinin üçüncü fıkrasında geçen
“çağırır”
şeklinde ifadenin Cumhurbaşkanı ile Meclis Başkanı’na bu konuda bir
“imkan”
tanımadığı, tam aksine bir
“mecburiyet”
yüklediğini ifade eden
SOYSAL’a
26
göre; üyelerin beşte birinin isteği, gerekli şekil şartlarına
uygun bir biçimde yapılır yapılmaz Meclis Başkanı bakımından top-
lantıya çağırma mecburiyeti ortaya çıkmaktadır. Nitekim Anayasa’nın
93. maddesinin Danışma Meclisi’ndeki görüşmelerinde, söz konusu
maddede geçen
“çağrılır”
ifadesinin
“çağrılabilir”
şeklinde değiştirilme-
si yönündeki teklif kabul görmediği gibi, Anayasa Komisyonu’nun bu
konudaki görüşü de TBMM’yi toplantıya çağırmanın bir zorunluluk
olduğu ve Cumhurbaşkanı’nın mutlak surette toplantıya çağrı yapma-
sı istendiği için bu şekilde bir düzenleme getirildiği yönündedir
27
.
26
Soysal, a.g.e., s. 283
27
Neziroğlu, a.g.e., s. 12