Background Image
Previous Page  369 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 369 / 465 Next Page
Page Background

İnsan Hakkı Olarak Çevre ve Çevre Hukukuna Hakim Olan Bazı İlkeler

368

5.4. İhtiyat ilkesi Uluslararası Alanda Oluşan içtihatlar

Gabcikova davasında bu prensip çok belirgin bir rol oynamamış-

tır. Sürdürülebilir kalkınmanın başarılmasında usuli, entegre bir bakış

olarak kabul edilmiştir. Macaristan tarafından antlaşmanın sonlandı-

rılmasının hukuki gerekçesi olarak ileri sürülen gelişen çevre hukuk

normlarından biridir. Geriye dönülmez bir zararın söz konusu olduğu

durumlarda, tam bir bilimsel bilginin olmaması alınması gereken ted-

birlerin ertelenmesine neden olmayacaktır.

Çoğunluk görüşünün bu prensibe yeterli açıklıkta değinmemiş

olması -kurumsal hiyerarşide hukuki saygı görmemesi- belirsizliğe

ve prensibin gelişimine engel olmuştur. AB, EC-Hormones

davasında

prensibi, adet hukukunun bir parçası olarak görmüş; Dünya Ticaret Ör-

gütü (WTO) temyiz mercii ise o şekilde anlamakta isteksiz davranmıştır.

Gabcikova davasında mahkeme, Macaristan’ın projenin Tuna

Nehri’ne ciddi şekilde zarar vereceği yönündeki ekolojik gereklilik

(zorunluluk) savunmasını kabul etmemiştir. Çevre konusunda esaslı

çıkarın olduğu durumlarda devletlerin geleneksel zorunluluk savun-

masına dayanabileceklerini ilk defa kabul etmiştir.

Bu dava ihtiyat prensibine, gereken derecede değinilmemesi nede-

niyle prensibin kendisine ve gelişimine negatif etki yapmıştır.

Uluslararası içtihat hukukunda, Uluslararası Deniz Hukuk Mah-

kemesi, 1999 yılında, Southern Bluefin Tuna davasında ihtiyat prensi-

bini göz önünde tutmuştur. Dava Japonya’nın 1998 yılında başlattığı

deneysel avlanma programı ile ilgilidir. Avusturya ve Yeni Zelanda

buna karşı çıkmıştır.

Dünya Ticaret Örgütü, temyiz organı, Avrupa Birliği, Amerika ve

Kanada arasındaki hormon davasında konuyu tartışmıştır. AB, Kana-

da ve ABD et ürünlerinde büyüme hormonu kullanılması ve bunun

insan sağlığına etkilerinin bilinmemesi nedeniyle ithalatı yasaklama

yoluna gitmiştir. AB kendi tezini desteklemek için ihtiyat ilkesini kul-

lanmış ve ilkenin uluslararası adet hukukunun bir parçası, en azından

hukukun genel prensiplerinden olduğunu ileri sürmüştür. DTÖ Tem-

yiz Mahkemesi, ilkenin uluslararası hukuktaki yeri konusunda bir ta-

nımlamada bulunmaktan kaçınmıştır.

31

31

age. s.17