

TBB Dergisi 2012 (103)
Erol ÇİÇEK
363
Karar muhalif kalan ikinci başkan Weeramantry ise, kavramı
çevrenin korunması ile gelişme arasındaki dengenin sağlanmasında
normatif değere sahip bir prensip olarak nitelemiştir. Normu modern
uluslararası hukukun ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirmiştir.
17
Çevreye saygıyı uluslar arası evrensel bir değer ve hukukun genel
prensiplerinden biri olduğu sonucuna varmıştır. Çevrenin korunma-
sını bir insan hakkı olarak nitelemiş ve bunun insan hakları literatü-
rünün yaşamsal bir parçası olarak düşünmüştür.
18
Böyle bir hakkın
olmadığı zaman yaşam hakkı gibi diğer hakların değerini yitireceğini
belirtmiştir.
19
Weeramantry’nin bu düşünceleri BM üye 100’den fazla devletin
adalet sistemlerinin istemleri üzerine çevresel normlar hakkında yol
göstermek amacıyla BM Çevre Programı tarafından çevreyle ilglili ka-
rar özetleri olarak çoğaltılmıştır. Bu fikirler sürdürülebilir kalkınma
kavramına geliştirici yaklaşımı teşvik etmiştir.
4.2. İnsan Hakları:
Weeramantry’nin karara muhalefet görüşünde ortaya koyduğu
düşünceler oldukça etkili oldu. Amerika’da iki mahkeme, tartışmada
Weeramantry’nin düşüncelerine atıf yaptı. Birinde çevrenin bozulma-
sının yaşam hakkına zarar verebileceğinin delili olarak
20
, diğerinde bir
insan hakkı olarak temiz çevre hakkının yaşam, sağlık ve sürdürüle-
bilir kalkınma ile birlikte tanınma tartışmasında gerekçe olarak kul-
lanıldı. Weeramantry’nin fikirleri ulusal mahkemelerde çevre hakkını
desteklemek amacıyla hukuki argüman olarak kullanılıyor.
4.3.Adet Hukuku Tartışması:
Weeramantry ‘sürdürülebilir kalkınma’ kavramını uluslararası
adet hukukunun bir prensibi olarak görmektedir. Her iki görüşün bir-
birine uygun yorumunda, sürdürülebilir kalkınma bir standart değil,
kalkınma ve çevre ile ilgili karar süreçlerinin entegrasyonunda bir va-
sıta olarak yorumlanabilir.
17
Separate Opinion, 89, 95
18
Ibid., 91.
19
Ibid., 91.
20
Sarei and Others v Rio Tinto Plc (2002) 221 F. Supp 2d 1116, 1157 (Morrow DJ)
[Sarei].