Background Image
Previous Page  398 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 398 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Yargıtay Kararları

397

“A- ...katılan yararına maktu vekalet ücreti yerine dilekçe yazma ücretine

hükmedilmesi gerektiğine ilişkin görüş ve bu görüşe dayanılarak bozma kara-

rının verilmesi hukuka aykırıdır.

B- Somut davada sanık taraf temyiz başvurusunda bulunmuştur. Katı-

lan vekiline ise gerekçeli kararın tebliğ ettirilmesine gerek bulunmamaktadır.

Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2010/5-244 esas ve 2011/14 karar

sayılı kararlarında da açıkça işaret edildiği üzere, vekilin temyiz işlemini bil-

mesi gerektiği açıktır.

Bu durumuyla son bozma gerekçesinin hukuksal bir yararı mevcut değil-

dir. Dolayısıyla;

1-Sanık hakkında TCK’nun 143. maddesinin uygulanmasından ortaya

çıkan fazla cezanın düzeltilerek, sonuç olarak 6 ay 20 gün hapis cezası biçi-

minde belirlenmesi,

2-Katılan yararına avukatlık ücretine karar verilmesi gerektiğine ilişkin

mahkeme kararının aynen korunması,

3-Üçüncü bozma nedeninin ilamdan çıkarılması durumunda hükmün

düzeltilerek onanmasının mümkün olacağı”

görüşüyle itiraz yasa yolu-

na başvurarak

“bozma kararının son iki maddesinin kaldırılmasına, ortaya

çıkan sonuç itibariyle de hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi”

isteminde bulunmuştur.

Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kuru-

lunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan

ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;

1- Yerel mahkeme hükmünde yasa yolu bildiriminin yasal ve ye-

terli olup olmadığı,

2- Vekili duruşmalara iştirak etmeyen katılan lehine Avukatlık As-

gari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin

gerekip gerekmediği,