

TBB Dergisi 2013 (104)
Ahmet ULUTAŞ / Ömer Serdar ATABEY
119
yetkisi ihtilafları yabancı kanunun ulusal mahkeme tarafından uygu-
lanması veya söz konusu hukuki düzenlemelerin uyumlaştırılması yo-
luyla çözülebiliyorken, ceza hukuku problemlerini çözmek hukukun
diğer alanlarındaki problemleri çözmekten daha zordur.
Öte yandan, belirtildiği üzere son yıllarda suç, özellikle iletişim
olanaklarındaki büyük gelişimin bir sonucu olarak, uluslararası bir
karakter kazanmıştır. Bu ise, devletler arasında onları yasal engelleri
azaltmaları konusunda teşvik edecek daha yakın işbirliğini ve ulusal
egemenliklerinin geleneksel sonuçlarını gözden geçirmelerini gerek-
tirmektedir. Devletlerin iç hukuklarında ceza hukukunun uygulana-
bilirliği ile ilgili hükümlerin iki fonksiyonu bulunmaktadır. Bunlar
ulusal yargı yetkisine giren bir suçun görüldüğü davada hangi ceza
kanununun uygulanacağına karar vermek ve ulusal yargı yetkisinin
sınırlanması için kriterleri ortaya koymaktır.
Bu problemlerin çözümü ise öncelikle pozitif ve negatif yargı yet-
kisi anlaşmazlıklarının hallini gerektirmektedir. İlk durumla ilgilen-
mek için yargı yetkisinin uygulanmasına sınır konulması ve ikinci du-
rumda ortaya çıkan boşlukları doldurmak için yetkinin genişletilmesi
ihtimallerini incelemek gerekmektedir.
Bir suçu kovuşturmaya yetkili bir devletin, kanunlarına göre suçu
kovuşturmaya yetkili olmayan başka bir devlet tarafından failin ko-
vuşturmasının daha etkin bir şekilde yerine getirileceği değerlendir-
mesinde bulunabileceği gözlemlenmiştir. Ceza hukuku alanında bu
tür uluslararası işbirliği, birinci devlet tarafından talep edilmesi üze-
rine ikinci devlete kovuşturmayı devralma yetkisi veren uluslararası
bir belge gerektirmektedir. Örneğin, bir suçlu mutat ikametgahının
bulunduğu ikinci devlete kaçarsa bu durumda suçlunun gıyabındaki
kovuşturma faydasız hale geleceği ve geri verme de çoğu zaman im-
kansızlaşacağından; birinci devlet kovuşturmanın aktarılmasına karar
verir; suçlunun rehabilitasyonu gibi kovuşturmaların aktarılmasını
haklı kılacak başka nedenler de mevcuttur.
Öte yandan, Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri Konusunda
Avrupa Sözleşmesi’nin Açıklayıcı Raporu’nun genel gözleminde, ulus-
lararası ceza hukukunun mevcut gelişimi genel hatlarıyla açıklanmıştır.
Neredeyse bir yüzyıl boyunca görece olarak aynı kalmış hukukun bu
alanının modernleştirilmesi için Avrupa Konseyi geniş çaplı bir prog-