Background Image
Previous Page  231 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 231 / 441 Next Page
Page Background

Suçların ve Cezaların Kanuniliği İlkesi

230

demek lüksü yoktur. Nitekim özel hukuk uyuşmazlıklarında taraflar

uyuşmazlığın giderilmesi için hâkime başvurduğundan, çözümsüzlük

hiç kimsenin menfaatine olmayacaktır. Pek tabi bu alanda kanunilik

ilkesinin olmaması, hâkime keyfilik tanımaz. Hâkim, önüne gelen

olayda öncelikle kanunu tatbik edecek, tatbik edilecek doğrudan bir

düzenleme bulamıyorsa kıyasa başvuracak, bu yolla da çözüme ulaşa-

mıyorsa o hukuk düzeninde geçerli olan örf ve âdete başvuracak, eğer

bu yolla da uyuşmazlığı gideremiyorsa son çare olarak kendisi kanun

koyucu yerine geçerek o uyuşmazlıkla sınırlı olarak kural koyacak ve

çözüme ulaşacaktır.

Kanunilik İlkesini, Avrupa’da ilk kez ortaya koyan, Fransız dü-

şünür Charles de Montesquieu (1689-1755) olmuştur. Montesquieu,

Magna Carta başta olmak üzere İngiliz hukuk sistemine karakterini

veren tarihsel dokümanların da tesiriyle

“kuvvetler ayrılığı”

ilkesini or-

taya atmıştır. Montesquieu’ya göre, bireysel özgürlüğün teminat altı-

na alınabilmesi, iktidar olgusunun sınırlandırılması ile mümkündür.

Bunun için de en uygun araç, beşeri iradenin eseri olan kanundur. Do-

layısıyla kanunun yasaklamadığı her şey serbesttir. İlke, Avrupa’da

daha sonra, Beccaria

12

ve Voltaire tarafından geliştirilmiştir. XIX. yüz-

yılda Alman ceza hukukçusu Anselmo Feuerbach

“kanunsuz suç ve ceza

olmaz”

ilkesini ilk kez

“nullum crimen, nulla poena sine lege”

şeklinde

latince hukuk terimi olarak ifade etmiştir

13

.

1922 Sovyet Ceza Kanunu ve Nasyonel Sosyalist Alman Ceza Ka-

nunu gibi bazı Kanunlarda ve bazı dönemlerde suçların kıyas yoluyla

genişletilebildiği görülmüşse de

14

ilkeye aykırı uygulamalar ve baskıcı

rejimler neticesinde insanlığın karşılaştığı zulüm zaman içinde ilkeyi

kendisinden vazgeçilemeyecek bir öneme kavuşturmuştur

15

.

12

Beccaria, C.: Dei delitti e delle pene, A cura di Renato Fabietti, Milano 1973.

13

Antolisei, s. 48 vd.; Mantovani, s. 39.

14

Dönmezer/Erman, s. 24 vd.

15

Doktrinde bazı yazarlar öze ilişkin (maddi) kanunilik ilkesi-biçimsel kanunilik

ilkesi ayrımı yapmakta; kanunda yazılı suç ve cezaların kıyasen genişletileme-

diği Türkiye gibi hukuk sistemlerinde biçimsel kanunilik ilkesinin geçerli oldu-

ğunu, buna karşın suçların ve cezaların esas olarak kanuna dayandığı, ancak

kıyas yoluyla başka suçların da yaratılabildiği hukuk sistemlerinde geçerli olan

ilkenin öze ilişkin (maddi) kanunilik ilkesi olduğunu ifade etmektedirler. Öze

ilişkin (maddi) kanunilik ilkesinde; kanun tarafından açıkça suç haline getirilmiş

olmasalar bile, sosyal yönden tehlikeli olan hareketler cezalandırılabilmektedir.