Background Image
Previous Page  42 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 42 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (104)

Ozan ERGÜL

41

birisi,

Brown v. Board of Education

davasında Yüksek Mahkeme’nin ver-

miş olduğu karardır. Yüksek Mahkeme bu kararıyla,

“ayrı ama eşit”

ilkesi çerçevesinde siyah ve beyaz ırktan çocukların farklı devlet okul-

larında eğitim almalarının zorunlu kılınmasını anayasaya aykırı bul-

muştur.

10

Bu kararın verildiği 1953 yılında, karara yönelik eleştirilerin

başında kararın

“katıksız bir aktivizm”

örneği olduğu iddiası gelmek-

teydi. Çünkü bu iddia sahiplerine göre, söz konusu karar ahlaken ve

siyaseten savunulabilirse de, Anayasa’ya dayandırılması olanaksızdı.

Oysa bugün, Yüksek Mahkeme’nin bu kararı çok eleştirilmemektedir.

Ama bu kararın geçersiz kıldığı,

“eşit ama ayrı”

ilkesini ortaya koyan

daha önceki tarihli

Plessy v. Ferguson

davası eleştirilebilmektedir.

11

Bu durum, aktivizmin, kişiden kişiye olduğu kadar, zaman içinde de

değişebilen yargılara eşlik ettiğini bize göstermektedir. Bu çerçevede

ülkemizde

“temel hak ve özgürlüklerin korunması açısından”

Anayasa’ya

aykırı müdahaleleri en kısa yoldan engelleyebilecek

“yürürlüğü dur-

durma”

yetkisinin Anayasa Mahkemesi tarafından kullanılmasının, sa-

dece ortaya çıkış biçimi nedeniyle hala eleştirilebilmesi ilginçtir. Genel

olarak bugün yürürlüğü durdurma yetkisinin haklılığı üzerine eleş-

tiri olmamasına rağmen,

“aktivizm

” yaklaşımı, yetkinin kullanılmaya

başlanmasının üzerinden yirmi yıl geçmesine rağmen eleştiriyi

“haklı”

gösterebilmektedir.

Sorun

“yargısal aktivizmin”

ister istemez sübjektif yargılara kay-

naklık etmesi ile de bitmemektedir, çünkü aktivizm ithamlarının altın-

da, somut kararların hatalı olduğunun iddia edilmesinden daha fazlası

yatmaktadır. Söz konusu olan basit bir hata değil, yargıcın Anayasa’yı

savunma görünümü altında kendi görüşlerini bilerek ve isteyerek

dayatmasıdır. Bu nedenle, aktivizm iddiaları, en azından anayasanın

“açık”

bir cevap barındırdığı iddiasını da içerir.

12

Bazı durumlarda ise,

zaman zaman ülkemizde de dile getirildiği gibi Anayasa’da

“açıkça ta-

nınmamış”

bir yetkinin Mahkeme tarafından kullanıldığı iddia edile-

bilmektedir.

Bu sorunu çözmek için başvurulabilecek yollardan birisi,

Anayasa’nın açık anlamına sadık kalmaktır. Ne var ki, anayasalar

10

O’Brien, David, Storm Center – The Supreme Court in American Politics, 6th ed.,

Norton, (2003), s. 322-3.

11

Roosevelt, (2006), s.14.

12

Ibid

., s.15.