

Berraklaştırılamayan Bir Kavram: “Yargısal Aktivizm”
44
bir
“seraptır”.
Schelesinger’e göre, yargısal sınırlılık taraftarları, yargıç-
ların adalet tasarımına şüphe ile yaklaşmaktadırlar. Onlara göre, ya-
saların belli anlamları vardır ve hangi grubun menfaatine olduğuna
bakmaksızın bu anlamlardan sapmamak gerekir.
18
Schlesinger makalesinde farklı görüşleri bir diyalogda karşı karşı-
ya getirir. Ancak, yargısal sınırlılık tezi,
“kendini inkar”
olarak diyalog-
da yer almaktadır. Bu ilginç kurmaca diyalog şöyledir:
“Bu nedenle “kendisini inkar” şöyle dedi: Yasama organı yasayı yaptı;
onu almasına da izin ver. “Yargısal aktivizmin” yanıtı şöyledir: gerçek ha-
yatta yasama o yasayı geri almayacak – en azından savunmasız insanlara,
muhtemelen telafisi olanaksız zararlar gelmeden bunu yapmayacaktır; bu ne-
denle Mahkemenin harekete geçmesi gerekir. “Kendisini inkar” yanıt verir:
yaptığın tamamen bizim eski Mahkeme’yi
19
kınamamıza sebep olanın aynısı;
yargısal kötüye kullanmadır bu yaptığın. Aktivizm yanıtlar: zayıf durumda-
kilerin korunması veya temel insan haklarının güvence altına alınması için
giderek muhafazakârlaşan seçmene güvenemeyiz; kendimiz müdahale etmedi-
ğimiz takdirde Anayasa’nın ruhuna ve amacına ihanet etmiş oluruz.”
20
Görüldüğü gibi, bu diyalogda yargısal aktivistin dile getirdiği as-
lında anayasal demokrasi tasarımıdır ve bir bakıma çoğunlukçu de-
mokrasi anlayışına karşı duruşu sergilemektedir.
Zaman içinde yargısal aktivizmin farklı tanımlamaları gelişmiştir.
Bunların başında yargısal aktivizmi, bir mahkemenin
“diğer organların
tartışmalı anayasal işlemlerini geçersiz kılması”
olarak kabul eden tanım-
lama gelmektedir. Gerçekten de, ABD’de bazı hukukçu akademisyen-
ler, yasama işlemlerinin yargı tarafından geçersiz kılınmasını genellik-
le
“yargısal aktivizm”
olarak tanımlamaktadırlar. Bir yazarın belirttiği
gibi,
“En geniş anlamıyla yargısal aktivizm, mahkemenin usule uygun ola-
rak yapılmış bir yasayı müdahalede bulunarak geçersiz kılmasıdır.”
21
An-
cak bu tanımlama sorunludur. Söyle ki, bir mahkeme usul yönünden
18
Ibid
., s.1447.
19
Burada
“Eski Mahkeme”
ile anlatılmak istenen, Amerikan siyasal yaşamının en so-
runlu dönemlerinden birisi olan Yeni Düzenin (New Deal) hayata geçirilmesini
önce engelleyen, ama sonradan Yeni Düzen’in öngördüğü sosyal politikalarla il-
gili katı tutumunu terk eden Mahkeme’dir.
20
Kmiec, (2004), s.1448-9.
21
Jones, Greg,
“Proper Judicial Activism”
, Regent University Law Review, Vol. 14,
(2002), s.141-43.