

Berraklaştırılamayan Bir Kavram: “Yargısal Aktivizm”
52
III. SONUÇ
Anayasa yargısının işletilmesi sonucunda ortaya çıkan kararları
“doğru”
bulmamamız, kararı veren mahkeme ve yargıçlara yönelik
eleştirileri tetikleyebilir. Hal böyle olmakla birlikte, yargısal aktivizm
üzerinden eleştiri getirmek çok isabetli görünmemektedir. Bunun ne-
denlerini şöyle sıralayabiliriz: 1) Aktivizm yukarıda da aktarmaya
çalıştığımız gibi, yorum sahibinin bakışına göre sübjektif bir değer
yargısını içermektedir; 2) Aktivizm sadece bireysel anlamda değil, za-
mansal ve mekansal anlamda da görece bir kavramdır; 3) Aktivizm,
gerçek anlamda yargının sınırlılığı doktrininden bağımsız olarak oku-
namaz ve değerlendirilemez; 4) Anayasa yargısından beklenen işlev,
onun sınırlı değil, aktivist olmasını beklemeyi haklı kılar. Zira yine
yukarıda aktarıldığı üzere, sınırlı yargı büyük ölçüde yasamaya ve
ona hükmeden iktidara
“uyan”,
yani ona
“karşı çıkmayan”
yargı anla-
mına gelir. Böyle sınırlı bir yargı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, fren ve
dengeler sistemi olmaksızın uçuruma yuvarlanmasına sebep olabilir/
olur. Yargının bağımsız olması yetmez, çünkü yargıçların bağımsız
olmadığı bir yerde yargı bağımsızlığının bir anlamı olmayacaktır.
39
Bu nedenle, son derece kaygan bir zemine oturan aktivizm üzerinden
Mahkeme’nin genel bir değerlendirilmeye tabi tutulması çok yerinde
sonuçlara bizi götürmeyebilir. Örneğin, Anayasa Mahkemesi’nin Ana-
yasa değişikliklerinin anayasaya uygunluğunu denetlediği için aktivist
tutum takınmakla eleştirildiği kamuoyunun malumudur. Oysa, Ana-
yasa Mahkemesi’nin 2010 Anayasa değişiklikleri ile kısmen çözülen
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurullarının işlemlerine karşı yargı yo-
lunun kapatılması sorununu 1961 Anayasası döneminde ele aldığını,
sınırlayıcı Anayasa değişikliğini hukuk devleti ve temel bir hak ve öz-
gürlük olarak hak arama hürriyetini korumak adına iptal ettiğini, yani
tam da olması gereken gibi
“aktivist”
bir tutum sergilediğini söylemek
de mümkündür. Benzer yaklaşımlar 2010 Anayasa değişikliği ile ilgili
verdiği çok sınırlı ve kısmi iptal kararı için de geçerlidir. Dozu azal-
mış olsa da, Anayasa Mahkemesi’nin sahip olmadığı Anayasa değişik-
liklerini denetleme yetkisini kullandığını iddia edenler yanında, söz
konusu değişikliklerin hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı açısından
39
Ferejohn, John A. ve Kramer, Larry D.,
“Independent Judges, Dependent Judiciary:
Institutionalizing Judicial Restraint”
, New York University Law Review, Vol. 77, ss.
962-1039.