Background Image
Previous Page  261 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 261 / 505 Next Page
Page Background

Siyaset ve Anayasal Yabancılaşma:Etik İlkelerin Türk Hukukuna Uyarlanması Problemi

260

mi makamlarca uygulanacak yaptırım tehdidiyle donatılmış soğuk

rüzgârlarının dolması, bir kadere dönüşür ve yaptırım tehdidinden

sıyrılabilinen alanlarda hukuk aracılığıyla gerçekleştirilmeye çalışılan

etik değerler de ulaşılamaz bir noktaya itilmiş olur.

Pragmatik/meta-etik siyasetin, özellikle hukuku araçsallaştırarak

kurduğu eğitim, seçim ve yargı sistemlerinde yabancılaşma yarattığı/

yaratmaya çalıştığı bir gerçektir. İnsanın başka insanlara zarar vermesi

ve tüm bir doğayı yok etmesini sağlayan psikolojisi ile uygulayıcıların

toplum için görünmesine rağmen kişisel, grupsal menfaatlerine uy-

gun ve fakat topluma rağmen meta-etik girişimlerini besleyen kültü-

rel iklim yok edilmelidir. Bu da, öncelikle adaletsiz, çoğunluğun değil

azınlığın iktidara gelmesini sağlayan siyasal iktidarların kendilerini

var eden seçim ile yine kendilerinin belirlediği seçim, eğitim ve yargı

sistemlerinden “dürüstçe” feragat etmemesinden doğmaktadır. Siya-

seti hukuka uygun hale getirmek yerine hukuku siyasete uydurmaya

çalışmak, evrenselliği somut millet egemenliği, kuvvetler ayrılığı, yar-

gı bağımsızlığı kabul eder görünüp her fırsatta bu ilkelerin içini bo-

şaltmak, bu nedenle hem bir yabancılaşmadır hem de etik sayılamaz.

Bu nedenle Chantal Mouffe’un dediği gibi, belki de öncelikle “

İnsan

hakları etiği ve özgürlük-eşitlik kavramları ile düzenin şiddeti ima eden sınır-

ları zorunlu kılan politik mantığı arasında bulunan indirgenemez gerilimin

kabulü ve ayrıca politika ve etik arasındaki zorunlu boşluğun daraltılmasının

reddedilmesi, daima bir karar vermeyi gerektiren politik alanın rasyonel ah-

laki bir hesaba indirgenemeyeceğini teslim etmek

” ve “

Aslında demokratik

paradoksun kabul edilmesinin yegane yolu, etik ve politika arasında müm-

kün olabilecek bir uzlaşma yanılsamasını saf dışı bırakarak, politik olan’ın

etik tarafından sonu gelmez sorgulanışını kabul etmektir.

45

gerekmektedir

.

Öyleyse kamu etiğinin gerçekten var olması için seçim, eğitim ve yargı

sistemlerinin radikal dönüşümünü sağlamak, bizzat etik siyasi-hukuki

bir süreç sayılacaktır.

Etik alanın normatif yabancılaşmadan korunarak genişletilmesi

ise, bireylerde ve toplumda yabancılaşma bilincini oluşturacak, vicda-

ni tepkimeleri ancak insani referanslarla vermeyi sağlayacak nesneleş-

tirici değil, özneleştirici; ezberletici değil, aydınlatıcı; yasaklayıcı değil,

45

Chantal Mouffe,

Demokratik Paradoks,

Çev. A.Cevdet Aşkın, Epos Yay., Ankara

2001, s. 148.