Background Image
Previous Page  368 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 368 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (105)

Gökhan Yaşar DURAN

367

TCK’da suçların içtimai bakımından kural olarak benimsenen

gerçek içtima ilkesi

”’ne göre, tipe uygun fiil sayısı kadar suç, suç sayısı

kadar da ceza vardır. Özellikle AsCK 81/2’deki suç ortağının, birden

fazla kişinin askerlikten kısmen ya da tamamen kurtulması için yaptı-

ğı hileli eylemlerinde, kişi sayısı kadar ayrı ayrı AsCK 81’nci madde-

sinden cezalandırılması gerekecektir. Askerî Yargıtay kararları da bu

doğrultudadır.

152

Askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçu tek bir kişi tarafın-

dan işlenebileceği gibi uygulamada çok sık karşılaşıldığı gibi, iki veya

daha fazla kişinin katılımıyla müşterek failler arasında bir rüşvet an-

laşması yapılarak ta işlenebilir. Burada sağlanan menfaat ve müşterek

faillerin yaptıkları anlaşma bir tarafın askerlikten kurtulması olduğun-

da özel kanun olan AsCK 81, rüşvet suçunu düzenleyen TCK 252’ye

göre

153

daha önce uygulaması gerekecektir. Nitekim Askeri Yargıtay

kararlarında , “

Sanığın ihtiyat askerlik hizmetini yapmadığı halde defterle-

re yapmış gibi şerh verilmesi, kısmen askerlikten kurtulmak amacını istihdaf

eden bir hile olması itibariyle bu hileden maddî ve manevi menfaatler de temin

edilebileceğine göre sanığın ayrıca rüşvet suçundan da”

cezalandırılması-

nın gerekmediği, “

Karşılıklı anlaşma neticesi bölük komutanına menfaat

temin etmeyi kabul eden ve vaadini yerine getiren er ile adı geçeni hakikat

hilafına yoklamalarda mevcut göstererek askerlik hizmetini kayden yürüten

üzerine elverişli kanıtlar ve yeterli gerekçe ile alt sınırdan ceza uygulaması yaparak yazılı

olduğu şekilde kurduğu mahkûmiyet hükmünde, usûl ve esas bakımından herhangi bir

aykırılık görülmemiştir

.” As.Yar.1D., 04.05.2005, 2005/0461-0453 EK. (TSK Net)

152

Askeri Yargıtay; Önceden kurulan genel bir niyet ve plan ile hareket etmeyip,

önüne çıkan her fırsatı değerlendirme babında değişik tarihlerde muhtelif kişi-

lere “

Askerliğe elverişli değildir

” raporu alarak onları askerlikten kurtaran sanığın

her hareketi ayrı bir suç olduğu” As.Yrg.3.D 26.1.1988, E.3, K.51.

(Nakleden:Çelen

,

s.308); “

Sanığın 9 Kasım 1993 tarihinde başlayıp 20 Haziran 1994 tarihinde, olaylara el

konulması ile sona eren zaman dilimi içinde, 35 ayrı kişiye ayrı zamanlarda hileli davra-

nışlarla askerliğe elverişli oldukları halde tamamen askerliğe elverişli değildir şeklinde, 2

kişiye de sağlam oldukları halde ertesi yıla terk (sevk tehiri) alacak şekilde hileli raporlar

tanzim etmek suçlarını işlediği, her fiilde suç işleme kararı yenilendiği, fiillerin yapıldığı

kişilerin de ayrı kişiler olması nedeniyle müteselsil suçtan bahsedilemeyeceğinden mahke-

mece sanığın 37 eylemden ayrı ayrı ceza tayin etmesi gerekirken, yazılı şekilde 37 eylemi

“müteselsil suç” kabul edip o şekilde cezalandırılması yoluna gidilmesi(nin) kanuna aykırı

(olduğuna)”

karar vermiştir. (As.Yrg.Drl.Krl., 16.11.2000, E.2000/153, K.2000/166)

(As.Yar.Der., S.14, Y.2002, s.187-190)

153

Genel olarak rüşvet memurun, kendi görevine giren bir tasarruf veya işlem sebe-

biyle, bir kimseden verilmesi gerekmeyen bir karşılık kabul edilmesine yol açan

anlaşmayı ifade eder. Bkz.Sahir Erman-Çetin Özek, Ceza Hukuku Özel Bölüm

(Kamu İdaresine Karşı İşlenen Suçlar), İstanbul 1992, s.88