Background Image
Previous Page  137 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 137 / 505 Next Page
Page Background

Tbmm’nin Kamu Başdenetçisi Seçme İşlemlerinin Yargısal Denetimi Üzerine Bir Çözümleme

136

Kurulu’nun seçim işlemlerinde uyması gereken usul ve nisaplara, se-

çim prosedürünün tamamlanması gereken süreye ilişkin kurallara yer

verilmiştir. Tüm bu kurallar, TBMM Genel Kurulu’nda karar alınma-

sından önceki tüm idari sürecin yöntemli işleyişine ve son aşamada

TBMM Genel Kurulu’nun seçim iradesinin yöntemli oluşmasına iliş-

kindir. TBMM Genel Kurulu’nun seçim kararı idari seçim prosedürü-

nün son aşamasını oluşturmaktadır; söz konusu seçim prosedürüne

dâhildir. Bu bakımdan, yasama organının yasa yaparken, parlamento

kararı alırken izlediği kurallardan farklı olarak, idari bir işlemin yapıl-

masına ilişkin şekil kurallarının uygulanması söz konusudur. Dolayı-

sıyla, seçim kararı biçimsel ölçüt bakımından da idari niteliğe sahiptir.

3. Kamu başdenetçisi seçmek,

idare işlevine ilişkin bir görev ve yetkidir

Anayasanın 87. maddesi, TBMM’nin yetkilerini saymış ancak

yasama yetkisini tanımlamamıştır. Anılan madde, Anayasanın diğer

maddelerine de göndermede bulunmak suretiyle, Meclis’in bu mad-

dede sayılanlar dışında yetkilerinin de bulunduğunu hüküm altına

almıştır. Yasama yetkisinin genelliği ilkesinden hareketle; yasaların

düzenleme alanının konu yönünden kimi istisnalar dışında sınırlan-

dırılmamış olduğu, yasa koyucunun bir konuyu istediği ayrıntıda dü-

zenlemekte serbest olduğu, dolayısıyla yürütme ve idarenin mahfuz

bir düzenleme alanı bulunmadığı ifade edilmektedir.

29

Yasama yetki-

sinin genelliği ilkesine atfedilen bu sonuçlar, yasamanın yürütme ve

idarenin kural koyabileceği her alanda kural koyabileceği, birel işlem-

ler tesis edebileceği doğrultusunda bir kabule götürebilir ki buna katıl-

mak mümkün değildir. Yasama yetkisinin genel, yani konu yönünden

sınırlanmamış olması söz konusu yetkinin Anayasada sayılan konu-

larla sınırlı olmadığı şeklinde anlaşılmalıdır. Çünkü hangi konularda

yasa çıkarılabileceği Anayasada tüketici biçimde sayılmamakla birlik-

te, yasama yetkisinin konu yönünden hiçbir anayasal sınırı olmadığı

da söylenemez. Yasama meclislerinin yürütme organına ilişkin karar-

larının, parlamenter rejimin gerektirdiği kuvvetler ayrılığı ilkesine ay-

kırı olmaması zorunludur. Yasama yetkisinin genelliği bir ilkedir ve

29

Yavuz Sabuncu,

Anayasaya Giriş, Ek: 1982 Anayasası

, s. 210; Ergun Özbudun,

Türk

Anayasa Hukuku

, Yetkin Yayınları, 12. Bası, Ankara, 2011, s. 207