

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Getirdiği Yeni Düzenlemeler
378
ile geçerli olarak kurulduğu anda doğacağı belirtilmiştir. Maddenin
ikinci fıkrasına göre, “borçların kısım kısım ifa edileceği sözleşmeler
ile sigorta sözleşmelerinde, her kısma ilişkin ücret talebinin, bu kısma
ilişkin borcun muaccel olmasıyla veya yerine getirilmesiyle doğacağı
yazılı olarak kararlaştırılabilir.” Maddenin üçüncü fıkrasına göre, işçi-
nin aracılığı suretiyle işveren ile üçüncü kişi arasında kurulan sözleşme
işverence kusuru olmaksızın ifa edilmezse veya üçüncü kişi borçlarını
yerine getirmezse, ücret talebine yönelik hak sona erer; sadece kısmî ifa
hâlinde ise, ücretten orantılı olarak indirim yapılır. Maddenin dördün-
cü fıkrasında, sözleşmeyle işçiye, kendisine ödenecek aracılık ücretinin
hesabını tutma yükümlülüğü getirilmemişse, işverenin işçiye ücretin
muaccel olduğu her dönem için bu ücrete tâbi işlemleri de içeren yazılı
şekilde hesap vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Maddenin son
fıkrasına göre, “hesabı gözden geçirme ihtiyacı ortaya çıkarsa işveren,
işçiye veya onun yerine birlikte kararlaştırdıkları ya da hâkimin atadığı
bilirkişiye bilgi vermek ve bilginin dayanağını oluşturan işletmeyle il-
gili defter ve belgeleri onun incelemesine sunmak zorundadır.”
3) İkramiye
405’inci maddenin
21
birinci fıkrasına göre, işveren, bayram, yılbaşı
ve doğum günü gibi belirli günler dolayısıyla işçilerine özel ikramiye ve-
rebilir; işçilerin bu ikramiyeye ilişkin talep hakları, bu konuda anlaşma
olması hâlinde doğacaktır. Maddenin ikinci fıkrasında, hizmet sözleş-
mesinin ikramiyenin verildiği dönemden önce sona ermesi durumunda,
işçinin ikramiyeden çalıştığı süreyle orantılı bir bölümünü isteme hak-
kının, yine bu konuda anlaşma olması hâlinde doğacağı açıklanmıştır.
4) Ücret Alacağının Haczi, Devri Ve Rehnedilmesi
410’uncu maddenin
22
birinci fıkrasına göre, işçilerin ücretinin
dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devredilemez ve
rehnedilemez; ancak, işçinin bakmakla yükümlü olduğu aile bireyleri
için hâkim tarafından takdir edilecek miktar bu orana dâhil değildir;
nafaka alacaklılarının hakları saklıdır. Nitekim, aynı düzenlemeye,
21
Maddenin düzenlenmesinde, kaynak İsviçre Borçlar Kanununun 322d maddesi
göz önünde tutulmuştur.
22
Maddenin düzenlenmesinde, kaynak İsviçre Borçlar Kanununun 325’inci maddesi
göz önünde tutulmuştur.