

Borçlar Kanunu Hükümlerine Göre Genel İşlem Koşullarının Yargısal Denetimi
92
Daha önce verdiği kararlarda Yargıtay, özellikle tacirler arasında-
ki sözleşmelerde yer alan tek taraflı değiştirme yetkisi veren hükümler
bakımından basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ve objektif
iyi niyet kurallarını öne çıkarmaktaydı
41
. Bu yeni hüküm karşısında
Yargıtay’ın bu uygulamasının aynı şekilde devam edip edemeyeceği
tartışılacaktır
42
.
Yukarıda, 21. maddeye ilişkin açıklamalarımızda belirttiğimiz
gibi, bu hükmün de, her iki tarafı tacir olan sözleşmelerdeki uygula-
ması ile tüketici sözleşmelerindeki uygulaması arasında fark olacağı
41
“Dava, davalı banka tarafından faiz oranı yükseltilen kredi sözleşmesinin uyar-
lanması istemine ilişkindir. Mahkemece, 4077 sayılı yasa kapsamında değerlen-
dirilmesi gereken sözleşmeye ilişkin olarak aynı yasanın 10. maddesine göre ban-
kanın tüketici aleyhine tek taraflı olarak karar alamayacağı gerekçesiyle dava
kabul edilmiştir. Kullanılan kredi davacı şirkete ticari araç alımına ilişkin olup,
düzenlenen sözleşmede ticari nitelikli Genel Kredi Sözleşmesi olduğundan somut
olayda 4077 sayılı Kanun hükümleri uygulanamaz. Taraflar arasındaki Genel Kre-
di Sözleşmesi’nin 4. ve Ek Hükümlerinin Ek 2. maddesinin (6. paragraf) dava-
lı bankaya faiz oranlarını tek taraflı olarak artırma ve ödeme planını değiştirme
yetkisi verdiği, davacının tacir olduğu ve TK.nun 20. maddesine göre sözleşme
yaparken basiretli bir işadamı gibi hareket etmesi gerektiği, sözleşme koşullarını
serbest iradesiyle kabul ettiği, ülkede yaşanan ekonomik gelişmelerin ve kaynak
maliyeti artışının faiz oranları artışını zorunlu kıldığı, öngörülen artışın hak ve ne-
safet kurallarına göre fahiş sayılamayacağı ve sözleşmeye hakimin müdahalesini
gerektiren bir durum bulunmadığı ahde vefa prensibinin de bunu gerektirdiği gö-
zetilmeden mahkemece yetersiz rapora dayanılarak davanın reddi yerine kabulü-
ne karar verilmesi doğru görülmemiştir.”, Yargıtay 11. HD, 16.06.2003, 786/6435,
Kazancı; “… taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi uyarınca bankanın faiz
oranını tek taraflı olarak değiştirme yetkisinin bulunduğu, yapılan artırımın ob-
jektif iyiniyet kurallarına aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar ve-
rilmiştir.”, Yargıtay 11. HD, 04.03.2004, 2003/7541 – 2004/2107, Kazancı; “Dosya-
daki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle kredi
sözleşmesinin 3.maddesinde bankanın faiz oranlarını günün koşullarını dikkate
alarak dilediği zaman değiştirme yetkisine sahip bulunması ve sözleşmenin im-
zalandığı tarihteki bankanın cari faiz oranına göre kredi borcunu hesaplamak su-
retiyle taksitlendirmesinin sözleşmenin 7.maddesine uygun bulunmasına ve faiz
oranlarının günün koşulları dikkate alınarak değiştirme yetkisini sağlayan söz-
leşme hükmü serbest irade ile oluşturulduğundan BK.nun 19 ve 20.maddelerine
aykırılık teşkil etmediği gibi, davacının tek taraflı iradesine bırakılan bu yetkinin
makul ölçüler içinde ve günün ekonomik koşullarına uygun olarak kullanılmış
bulunmasına ve sözleşmenin 18.maddesi gereği kasko sigortası prim borcunu da-
valıdan talep edebilecek olmasına göre davalı Ali C.’ın aşağıdaki bendin kapsa-
mı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.”, Yargıtay 19. HD,
25.01.2002, 2001/4675 – 2002/532, Kazancı
42
Bankaların kredi faizlerini tek taraflı olarak değiştirme hakkını ellerinde tutmala-
rının işin niteliğinden kaynaklanan bir zorunluluk olduğu yönünde bkz. Kuntalp,
Bankalar ve Genel İşlem Koşulları, s. 100 vd.