Background Image
Previous Page  103 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 103 / 417 Next Page
Page Background

Kefalet Sözleşmesinin Uygulama Alanı

102

uygun sınırlama

(teleologische Reduktion

veya

Restriction)

, Alman huku-

kunda kabul görmüş, İsviçre hukukunda ise savunucuları olan bir yön-

temdir. Amaca uygun sınırlama, kanunun amacına göre geniş kapsam-

lı ve farklılaşmış düzenlemenin, amacına uygun kapsama indirgenmesi

ya da bu kapsamla sınırlandırılmasıdır. Amaca uygun sınırlama yönte-

miyle yorum yapılırken düzenlemeye ya sınırlayıcı bir norm eklenir ya

da var olan kapsamı ifade eden kelime en dar anlamı kabul edilir. Bu

da düzenlemeye istisnai bir durumun kabul edilmesiyle ya da uygula-

ma alanının sınırlandırılmasıyla yapılır. Görüldüğü gibi bu yöntemle

somut olaya uygulanması

“açıkça uygun görünen”

53

bir düzenlemenin

uygulanmaması söz konusudur. Bu yapılırken düzenlemenin amacı

(ratio legis)

esas alınmaktadır. Amaca uygun sınırlama aynı zamanda

hükmün eşit olmayana eşit uygulanmaması gerekliliğinden kaynak-

lanmaktadır

54

. Nitekim ileride değinileceği üzere Tük doktrininde bazı

yazarlarca, kefaletin şekline ilişkin hükümlerin, kişisel güvence veril-

mesine ilişkin kimi sözleşmelere uygulanmaması gerektiği ileri sürül-

müştür. Bu görüşler, kapsama giren sözleşmelerin amacı ve niteliği iti-

bariyle kefaletten farklı olduğu, uygulama alanının genişletilmesinin

sözleşme/şekil serbestisiyle bağdaşmadığı noktasında buluşmaktadır.

Kanunda belirtilen,

“gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine iliş-

kin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmeler”

şeklinde ifade edi-

len ölçüt yetersizdir ve sonuçları objektif iyiniyetli kişiler bakımından

öngörülebilir değildir. Sayma yoluna gitmek mümkün olduğu halde,

kanunda düzenlenen veya düzenlenmeyen kişisel güvence verilme-

sine ilişkin sözleşmelere yeni ehliyet ve şekil şartları getirilmesi ana

ilke olan sözleşme serbestisini sınırlamıştır Boşluğun yargı kararlarıy-

la “zaman içerisinde” doldurulması mümkündür. Mahkemeler, TBK

m. 603’ün uygulama alanı amaca uygun olarak sınırlanmalıdır. Amaca

uygun sınırlama “kanuna aykırı hukuk yaratma

(Rechtsfindung contra

legem)”

55

faaliyeti değildir. Amaca uygun sınırlama, kanunun sağladığı

şekil serbestisine güvenerek veya kanunun öngördüğü şekli şartlara

uyarak sözleşme yapanların, güven ilkesi gereğince sözleşmeden olan

beklentilerinin boşa çıkarılmaması için bir gerekliliktir.

53

Kırca, Çiğdem, s. 99.

54

Kırca, Çiğdem, s. 91, 98 vd.

55

Kırca, Çiğdem, s. 109.