Background Image
Previous Page  221 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 221 / 417 Next Page
Page Background

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Hükümleri Uyarınca Yabancıların ...

220

örgüt kurmak veya yönetmek (m. 220(1)) veya suç işlemek amacıy-

la kurulmuş olan örgüte üye olmak (m. 220(2)), işlenmesi amaçlanan

suçlardan ayrı suçlar olarak tanımlanmış

41

, ayrıca, örgüte üye olma-

makla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüt içindeki hiyerarşik

yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım

eden kişilerin de cezalandırılması öngörülmüştür. TCK’nın tanımlara

yer veren 6. maddesinde ise, “

örgüt mensubu suçlu

”, “

bir suç örgütünü

kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek

başına suç işleyen kişi

” olarak ifade edilmiştir. Bu anlamda YUKK’nın

kabul edildiği dönemde hukukumuzda artık mevcut olmayan “

çıkar

amaçlı suç örgütü

” kavramına yer verilerek, kanunî tanımdan yoksun

bir kavrama sınır dışı etme gibi ilgili bakımından ağır bir hukukî so-

nuç bağlanmış olması eleştiriye açıktır. Bu şekilde ceza kanunlarında

tanımlanmamış bir kuruma, sanki mevcut bir ceza hukuku kurumuy-

muş gibi sonuç bağlanması hukuka uygun gözükmemektedir.

Diğer yandan, YUKK’nın anılan hükmünde, kişinin terör örgütü

yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi,

üyesi veya destekleyicisi olmasının bir yargı kararıyla tespit edilmiş

olması şartı da aranmamıştır. Dolayısıyla hüküm bu haliyle kişinin

hakkında herhangi bir yargı kararı olmaksızın, terör örgütü yönetici-

si, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi

veya destekleyicisi olduğu varsayılmak suretiyle sınır dışı edileceği

anlamına gelmekte

42

ve “

suçsuzluk karinesi

”ne ilişkin Anayasanın 38.

maddesinin 4. fıkrası

43

ve AİHS’nin “

adil yargılanma hakkı

”na ilişkin 6.

maddesinin 2. paragrafı

44

hükümleriyle çelişmektedir. AİHM içtiha-

dında Sözleşmenin anılan hükmü yorumlanırken, suçsuzluk karine-

sinin sadece suçlamanın esası hakkında karar verecek olan yargılama

makamlarını değil, tüm resmî makamları bağladığı ifade edilerek, kişi

hakkındaki suç kovuşturması kesin mahkûmiyet kararıyla sonuçla-

nıncaya kadar kişiye resmî makamlarca suçlu olarak davranılması söz

konusu hükmün ihlali olarak değerlendirilmiştir

45

.

41

BOZLAK, s. 75.

42

Söz konusu eleştiri hakkında ayrıca bkz. MAZLUMDER, s. 6.

43

Anayasanın 38. maddesinin 4. fıkrası, “

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar,

kimsenin suçlu sayılamayacağı

”nı hüküm altına almaktadır.

44

AİHS’nin anılan hükmü, “

Bir suç ile itham edilen herkesin suçluluğu yasal olarak sabit

oluncaya kadar masum sayılacağı

”nı düzenlemektedir.

45

Mahkemenin anılan yorumu ve ilgili kararları için bkz. GÖLCÜKLÜ, F.: “Avrupa