

TBB Dergisi 2013 (108)
Gökhan GÜNEYSU
269
personel, bilgisayar destekli ileri teknoloji ürünü bu silah sistemlerinin
teklif ettiği önerileri genel olarak kabul etme eğilimindedir. Burada in-
sanoğlunun teknolojiye karşı sahip olduğu sorgulamayan bir güven
de devreye girmektedir. Binlerce işlemi ve faktörü aynı anda işleme
sokabilen ve değerlendirebilen gelişmiş sistemlere karşı olan bu güven
yersiz değilse de oldukça tehlikelidir. Bunun en çarpıcı örneği, yazı-
mızın başında zikrettiğimiz
Aegis
sisteminin her haliyle sivil ve ticari
bir uçak olduğu belli olan bir hava aracını düşman savaş uçağı olarak
tespit etmesidir.
Başka sıkıntılı bir durum da otonom silah sistemi tarafından yapı-
lan saldırı veya tehdit uyarısı ile (eğer tehdit uyarısı gerçek ise) saldı-
rının bundan çok kısa süre sonra gerçekleşecek olmasıdır. Dolayısıyla,
savunma veya karşı saldırı için verilecek tepkiye de saniyelerle ölçülen
kısa zaman aralıklarında karar vermek gerekmektedir. Kontrol eden
konumundaki insan operatörün, bu kadar kısa bir süre içinde eldeki
karışık verileri değerlendirmesi ve doğru karar vermesi de asla kolay
olmayacağından,
otomasyon önyargısına kendisini kaptırması
daha muh-
temel bir seçenek haline dönüşmektedir.
Halen, insan operatörlerin kontrolünde kullanılan otonom silah
sistemlerinin kısa bir zaman içinde tamamen otomatik ve bağımsız,
yani otonom hale gelmesi öngörülmektedir. O zaman, zaten güveni-
lir olmaktan gayet uzak olan “insan kontrolü” de ortadan kalkacak,
insancıl hukukun hükümlerini bir robotun uygulaması gerekecektir.
Bu tip silahlara iyi bir başka örnek de Güney ve Kuzey Kore sınırında
nöbet tutması beklenen robotlardır
31
. Şu an için askerden arındırılmış
bölge (DMZ) olan bu coğrafyada sivil-asker ayrımı yapmak çok gerek-
li olmayabilir. Günümüzde bölgeye sivil girişi yasak olduğu için bu
silahların ayrımda bulunamama gibi bir risk yarattığından bahsedi-
lemezse de başka şartların gelişmesi durumunda, ileri teknoloji ürü-
nü bu nöbetçi robotların tüfek tutan askeri personel ile örneğin tarım
ekipmanı taşıyan çiftçileri ayırt etmesi gerçekçi bir beklenti olmayabi-
lir. Bu durumda, bu nöbetçiler, kendisine göre gayet geri bir teknolo-
jiye dayanan mayınlardan çok da farklı olmayan bir konumda değer-
lendirilecektir. Mayınlar ağırlığa tepki verirken, bu silahlar uzaktan
aldıkları görüntülere tepki vereceklerdir, aradaki tek fark bu olacaktır.
31
Anderson & Waxman,
op. cit.
s.1.