

TBB Dergisi 2013 (108)
Mehmet Şükrü NAR
275
çünkü hukuku sadece yasalarla açıklamaya çalışmak ona alan daraltıcı
bir anlam yükleyebilecektir. Bu çalışma daha ziyade kapalı, içe dönük
geleneksel toplumlarda, baskın kültürel olgunun bir yansıması olarak
ortaya çıkan kültürel hukukun işlevsel yönünü
kültür, suç
ve
hukuk
kavramları içinde açıklamayı amaçlamaktadır.
I. Kültürel Hukuk Kavram ve Kapsamı
Her toplulukta maddi ve manevi gereksinimleri gidermek mak-
sadıyla oluşturulmuş insan ilişkilerini düzenleyen, kurallar, gelenek
ve görenekler, kişisel düşünceler, tavır ve davranışlar vardır. Bu ilişki
ağının bir araya gelmesi “kültür” adı verilen sosyal olguyu meydana
getirir. Bu yönüyle kültür, genel anlamda bir toplumun, diğer toplum-
lardan farklı olan yaşam şekli, alışkanlıkları ve öğrenilmiş davranışla-
rıdır. Kültür bir topluluğu diğerinden ayıran, tüm üyelerce paylaşılan,
sürdürülebilen değer ve davranışları tanımlayan, topluluğun dili, dini,
davranışları, değerleri, gelenekleri, simgeleri ve kurallarıdır; kısaca
yaşama dair her şeydir
(
Malinowski,1998;Wells,1994).
Hukuk ise hemen hemen bütün örgütlenme yapılarında var olan,
toplumsal yaşamın temelini oluşturan sosyal yapılarından biridir. Bu
özelliğiyle hukuk, sosyal ve kültürel düzenin devamlılığını temsil eden
bir tür sigortadır. Genel anlamda hukuk, toplumların sosyo-ekonomik,
siyasal ve kültürel boyutlarından bağımsız olan resmi bir sistem ola-
rak nitelenir. Bu sınıflandırma içinde hukuk, daha ziyade yazılı hukuk
kuralları bütünü içinde dikkate alınan kanunlar, kurallar…kısaca res-
mi uygulamalar dizini olduğudur. Diğer bir ifade ile hukukun yasalar
sonucu ortaya çıkan bir takım yazılı hükümler içerdiği vurgusu yapı-
lır. Bu anlayış içinde hukukun kaynağının genellikle devlet olduğu,
devletin karar alma gücünün ise yasalar biçiminde ortaya çıktığıdır.
Yani hukukun
pozitif(dogmatik) hukuk
kavramıyla açıklanabilmesidir
(Hafızoğulları,2000).
Oysaki hukuk, kanunlar yanında kaynağında kültürel değerleri
de bünyesinde barındıran bir bütündür. Hukukun belirli bir sosyal
yapının tamamını ya da bir alt sistemini temsil etmesi, onu toplumsal
yapıdaki diğer unsurlarla
ilişkili kılmaktadır. Hukuk, kendisini her ne
kadar kanunlarla özdeşleştirmiş olsa da, kökenini kültürün bir ürünü
olan geleneksel anlayıştan ayrı tutması da mümkün değildir. Bu yö-