Background Image
Previous Page  287 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 287 / 417 Next Page
Page Background

Kültürel Hukuk: Geleneksel Kontrol Mekanizmaları

286

krallar tarafından ya da toplumca benimsenmiş ve yerleşmiş birtakım

kurallar çerçevesinde verilmekte ve uygulanmaktaydı.

Sanayi devrimiyle birlikte örgütlenme yapısını büyük ölçüde ta-

mamlamış ve büyük ölçüde hukuki otoritenin hasıl olduğu toplumlar

ortaya çıkmıştır. Buna karşılık soya dayalı aşiret (akrabalık) örgütlen-

mesinin yer aldığı ülkeler (Ortadoğu’daki ve Afrika’daki birçok ülke)

ve diktatörlükle yönetilen birçok devlette töre adı altında yapılan ce-

zai uygulamalar halen devam etmektedir. Bazı devletlerde ise evren-

sel nitelikte hukuki düzenlemeleri yanında, kendi içsel dinamiklerinin

bir sonucu olarak ortaya çıkabilen, geçmişten gelen kemikleşmiş veya

öyle varsayılan alt kültürün benimsediği davranış ölçütleri bulunmak-

tadır. Töre adı altında kavramsallaştırılan bu uygulamalara en güzel

örneklerden biri olarak ülkemizi verebiliriz.

Töre kelimesi Türkçe’de ar, namus, iffet kelimelerine eşanlamlı ola-

rak kullanılır. Namus kelime anlamı itibariyle daha çok cinsel onurla

anılarak

aile namusu

veya

aile şerefi

ya da hepsini kapsayan

töre

kavram-

larıyla özdeşleşmiştir. Arapça ve farsça kelimelerden ödünç alınmış

olan bu terimler, cumhuriyetin ilanından sonra da Türkçe literatürde

yer alan benzer birçok kelimeyle de ilişkilendirilmiştir. Temelde tüm

bu anlamlar: şeref, onur, gurur, iffet, haysiyet aynı anlamda ve yaygın

olarak kullanılan sözcüklerdir; ancak şeref yerine tercih edilen terim

gurur sözcüğüdür. Örneğin bir olayın meydana gelmesi durumunda

birisine atfen gurur meselesi yaptı denilir, şeref meselesi değil. Namus

ve şeref kavramlarında grup değerleri son derece önemlidir. Bir kadı-

nın onurlu davranması bütün ailenin namusuna sahip çıktığı/korudu-

ğu anlamına gelir. Namusun kaybından bütün aile sorumludur-namus

meselesi ya da onur davası olarak nitelenir- ve genellikle bekâret ve

cinsel sadakat ile temsil edilir. Aynı şekilde şeref meselesi de grup de-

ğerdir. Bir adamın bireysel olarak şerefini kurtarması ailenin tümünün

şerefini kurtarması anlamındadır. Çoğu durumda namus suçu, kişinin

aile ve efradının namusunu veya şerefini kirlettiği düşüncesine bağlı

olarak işlenen cinayetlerdir

(

Eck,2003:19-25; Wikan,2008:49-50).

Töre cinayetlerinin diğer bir şekli de kan davası cinayetleridir.

Namus davalarından farklı olarak kan davaları bireysellikten ziyade,

organize olan bir grup ya da topluluğun öfke ve intikam güdüsünü

bastırmak amaçlı yapılan eylemler olup kolektif bilinçle hareket etme