

Kültürel Hukuk: Geleneksel Kontrol Mekanizmaları
288
bir kontrol mekanizmasının,
çoğu kez iktidar sahiplerince temsil edilmesi
ve
merkezi bir güç yaklaşımı içinde bulunması normatif kriterleri karar
alma sürecinde dışarıda bırakabilir.
Oysaki ilkel ve geleneksel topluluklarda kurallar daha basit, uy-
gulanabilirlik ölçütü daha muğlak ve kuralların değişkenlik ölçütü
daha fazladır. Antropolog Malinowski, bu tür toplumlarda düzenin
sürekliliğini, insan davranışları üzerinde kendiliğinden oluşan birta-
kım sosyal-kültürel kontrollerle sağlandığını belirtmiştir. Ancak bu
tür
toplumlarındaki kontrolü
salt davranış örüntüleriyle açıklamak yeterli
midir? Böylesi bir sav ilkel toplumlar için yeterli olsa da örgütlenme
yapısının ilkel topluluklara göre daha karmaşık olduğu
aşiret örgüt-
lenmelerinde
sosyal kontrolü açıklamak için yeterli olmayabilir. Bu-
nunla birlikte, daha çok alt-kültür özelliklerinde görebileceğimiz hem
kanunların varlığı hem de normatif anlayışın kendine özgü yapısıyla
topluluk içinde varlığını devam ettirmesi olayın açıklanması gereken
diğer bir yönünü oluşturur.
Hukuk meşruiyetini ve otoritesini bağlı olduğu toplumsal çev-
reden alır. Bu yönüyle hukukun formel yapısının yanında, kültü-
rel öğeleri içine alan genel bir anlayış içinde temsil edilmesi gerekir.
Yani; sadece modern yaşamın gerekli kıldığı bir hukuk düzeni değil,
bunun yanında toplumsal kültürden kaynaklı bir mekanizmaya ihti-
yaç vardır. Ancak bu noktada yasalarla kültürel normlar arasında bir
çatışma olabilir mi? Diğer bir deyişle, toplulukça her benimsenen ve
kabul edilen yerleşik kural(lar) dizini üst kültür olarak tanımlayabi-
leceğimiz kanunlar çerçevesinde kabul görmekte midir? Yasa koyucu
tarafından çıkarılan kanunların kamu düzenini korumak adına mut-
lak suretle uygulanmaya çalışılması, kültürel hukuku ve yasaları karşı
karşıya getirebilir. Bunun sonucu, kültürel hukuk ve onun dayanak
noktasını teşkil eden kurallar, yasalar çerçevesinde kabul edilemez bir
anlayış içerisinde değerlendirilebilir. Bu noktada yasa koyucunun ka-
rarlarının sınırlılığı tartışma konusu olabileceği gibi, üst kültür olarak
niteleyebileceğimiz merkezi örgüt yapısının kabul ve reddi noktasın-
da da diğer bir tartışma konusuna sebep olabilecektir. Dolayısıyla bu
durum, toplumların gelişmişlik düzeyine göre süreç içinde o normun
kabulü ya da reddi konusunda değişkenlik gösterebilir. Yine de her iki
yaklaşım tarzının toplumların ihtiyaçlarına bağlı olarak ortaya çıktığı-
nı söyleyebiliriz.