Background Image
Previous Page  290 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 290 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (108)

Mehmet Şükrü NAR

289

Hukuk bir bakıma sosyal ve kültürel kontrol aracıdır. Kültürel

bir olgu olarak hukuk, hukuka kültürel olarak bakmanın önemine

işaret ederek kültürel kontrol mekanizmalarıyla ait olduğu toplulu-

ğun düzenini sağlamaya çalışır. Aslında insanların komünal yaşam-

dan modern yaşama geçtiği varsayımdan hareketle kültürel hukuk

ve ona bağlı normlar, pozitif hukukun (yasaların) temel dayanak

noktasını oluşturur. Çünkü her bir pozitif hukuk uygulamasının kö-

kenini geleneksel hukuktan almaması kaçınılmazdır. Diğer bir de-

ğişle, yazılı olmayan hukuk kurallarını yasaların varlık nedenlerinin

biri olarak görmek mümkündür. Hele ki ülkemiz hukuk kuralları

açısından değerlendirdiğimizde bu durum daha da net anlaşılacak-

tır. Örneğin, ülkemizde resmi nikâh yasalar çerçevesinde zorunlu

ve geçerli bir evlilik akdi olmasına karşın; resmi nikâh yanında dini

nikâh ya da sadece dine dayalı nikâh varlığını sürdüren bir adet ya

da uygulamadır. Bu noktada; sadece dini nikah yapılması kanun-

lar yönünden yapılan evliliğin meşruiyetini tartışma konusu eder

ki, böyle bir sonuç medeni hukuk açısından (miras ya da boşanma

durumunda) bireyin maddi ve manevi olanaklardan yoksun bırakıl-

masına neden olabilecektir.

Dolayısıyla, toplumlarda kontrolü sağlamak adına uygulanan

hukuk kurallarını; sadece yasalarla açıklamaya çalışmak eksik bir sav

olacaktır. Yani toplumları kendi geleneksel yapısı içinde değerlendi-

rebilmek ve böylece hukuka, kültürel bir çözümleme getirebilmek bu

eksik yaklaşıma bütünler bir nitelik kazandırabilecektir. Çünkü hiçbir

kanun, o topluluğun kültürel yapısını yok sayarak oluşturulamamak-

tadır. Diğer yandan, mevcut kültürel yapının sosyal ve ekonomik fak-

törlere bağlı olarak değişmesi, süreç içinde toplulukların gelişmişlik

düzeyinin artması ve buna bağlı olarak toplumsal algının değişerek

geleneksel toplum yapısından uzaklaşma eğilimi, kültürel hukuk ku-

rallarının ve buna bağlı kontrol mekanizmalarının topluluk genelin-

de zayıflamasına neden olabilir. Diğer bir mana ile böyle bir sonuç,

toplumda ortak davranış duygusunun gücünü yitirmesine ve kültürel

normların gerçek anlamda toplumsal ilişkilerde düzenleyici bir disip-

lin olmaktan çıkarak etkinlik alanından uzaklaşmasına sebep olabile-

cektir. Ancak bu durum etkinlik yönünde bir azalmayı işaret etse de

tümden geleneksel anlayışın etkisini yitirdiğini söylemekte mümkün

değildir.