

Örnek Bir Karar Işığında 6384 Sayılı Yasanın Kapsamı ve ...
138
Anayasa Mahkemesi’nde bireysel başvuruların incelenmesi her-
hangi bir süreye bağlanmamıştır. Bu nedenle bir başvurunun ne kadar
sürede sonuçlanacağının önceden bilinmesi olanaklı değildir. Mahke-
me önündeki yargılamanın süresi; başvurunun niteliği, tarafların ge-
rekli bilgileri Mahkemeye sunmasındaki özeni ya da duruşmalı olması
gibi pek çok etkene bağlı olarak değişebilmektedir.
Anayasa Mahkemesi, henüz yapılan bireysel başvuruların so-
nuç istatistiklerini yayımlamaya başlamamıştır. Ancak, Anayasa
Mahkemesi’nin web sitesindeki dava sonuçlarına bakıldığında bugü-
ne kadar (26.04.2013) yapılan başvurulardan görülenlerin hemen he-
men tamamının bireyler aleyhine sonuçlandığı görülmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin çeşitli hükümlerinin ihlal
edildiği savıyla bireylerin AİHM’e başvurularının önünü kesmek ve
Türkiye’nin uluslararası arenada sicilini iyileştirmek amacıyla iç hu-
kuk yollarına eklenen 3684 sayılı Yasa ile kurulan Komisyon ve Ana-
yasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, AİHM’e başvuru sürecini ciddi
anlamda geciktirmek suretiyle yeni hukuki etkinsizlik ve haksızlıklara
neden olacak gibi görünmektedir.
Avrupa Birliği kurumlarının (AİHM, Avrupa Parlamentosu vb) bi-
rey hak ve özgürlüklerini ihlal etme konusundaki sicili bu kadar kabarık
bir ülkeye yeni iç hukuk yolları önermesini anlamak olanaklı değildir.
AİHM’e Türkiye’den yapılan başvurular incelendiğinde çok ciddi
bölümünün devlet veya devlet kurumları tarafından bireylere yönelik
olarak işlenen hukuki haksızlıkların yargı yerlerinde etkin şekilde hu-
kuki karşılığının bulmamasından kaynaklandığı görülecektir. Devlet
veya devlet kurumların birey haklarına ve/veya özgürlüklerine yöne-
lik olarak işledikleri hukuka aykırı eylemler, yargı yerleri tarafından
adil yargılama ve hukuki tatmin sağlama ilkelerine uygun şekilde çö-
zümlense, AİHM’e girmeyi gerektiren herhangi bir durum kalmaya-
caktır. Ancak, yargı yerlerinin bağımsızlığının ciddi anlamda zayıfla-
mış, güçler ayrılığı ilkesinin zedelenmiş olması, yargı yerlerinde görev
yapan kişilerin önlerine gelen başvuruları kavrama konusunda yeteri
kadar özen göstermemeleri ve kendilerine yansıyan hukuki çekişmeyi
var olan yasa hükümleri ile yeteri etkinlikte çakıştırma çabası içinde
bulunmamaları Türkiye’nin AİHm nezdindeki bireysel başvuru dosya
sayını artırmaktadır.