

TBB Dergisi 2013 (109)
M. Yaşar DEMİRCİOĞLU
165
ortaya koyduğu ve bu tür başvuruları reddettiği de görülmektedir.
Örneğin doçentlik sınavına başvuran kişinin, başvurusuna esas teşkil
eden dilin konuşulduğu ülkede doğup büyümesi ve üniversiteyi de
bu ülkede bitirmesi nedeniyle o ülkenin diline ilişkin belgeyi ve dola-
yısıyla başvuru işlemini reddeden Kurul’un almış olduğu karar idare
mahkemesince iptal edilmiştir
35
. Ancak idare mahkemesince dil bel-
gelerine ilişkin karar verilmesi aşamasında idari işlemin “amaç” un-
surundan hareket etmek olmalıdır. Asıl temel alınması gereken unsur
“uluslar arası bilim dili” olma, yabancı dilde yayınları takip edebilme,
bilimsel gelişmeye katkıda bulunabilme ve bunu öğretim faaliyetle-
rine de yansıtabilme, bilim dünyasına duyurabilme olmalıdır. Eğitim
öğretim kamu hizmetinin gerekleri ve bu kıstasın getirilmesindeki
kamu yararı da bu şekildeki bir amacı hedeflemektedir.
J. Jürinin Nesnelliği/Tarafsızlığı Doçent Adayı İle Jüri Üyesi
Arasındaki Menfaat Veya Husumet
Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin “Sınav jürisinin oluşturulması”
başlığını taşıyan 5. maddesinin son cümlesinde; “Doçentlik sınav ko-
misyonundaki asıl ve yedek üyelikler, …….. öğretim üyeleri arasında
objektif ölçütlere göre ve eşit olarak dağıtılır”
.
Hükmüne yer verilerek
jürilerin oluşturulmasında ve dolayısıyla tesis edilecek idari işlemde
nesnellik, eşitlik, tarafsızlık ve objektifliği güvence altına alacak dü-
zenlemelere yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemelerin bir sonucu ola-
rak Doçentlik Eser İnceleme Raporlarının ön yüzünde;
“Adayla ilgili
herhangi bir tez çalışmasında danışmanlık ilişkiniz veya doçentlik sınavını
objektif olarak yapmanıza engel olacak herhangi bir neden var ise (hısım, da-
35
Dava dosyasının incelenmesinden Bulgar Dili ve edebiyatı Anabilim Dalında
öğretim görevlisi olarak görev yapan davacının doçentlik sınavına girmek için
Sırpça KPDS belgesiyle yaptığı başvurusunun kabul edilmemesi üzerine bakı-
lan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Olayda davalı idarece işlemin gerekçesi olarak
davacının Yugoslavya’da doğup büyüdüğü, üniversiteyi bu ülkede bitirmesi ne-
deniyle Sırpçayı bilmesinin gayet normal olduğu ileri sürülmüş ise de davacının
Bulgar Dili ve Edebiyatı bölümünde öğretim görevlisi olarak görev yaptığı ve
KPDS belgesinin de ilgili bilim alanı Bulgarca dışında farklı bir dil olan Sırpça ya-
bancı dilinden alındığı görülmektedir. Bu durumda davacının Yugoslavya’da do-
ğup büyümesinin ve Sırpça dilini biliyor olmasının Sırpça dilinden vermiş olduğu
KPDS belgesinin kabul edilmemesi sonucunu doğurmayacağından doçentlik baş-
vurusunda Sırpça’dan vermiş olduğu KPDS belgesinin kabul edilmemesi yolun-
daki dava konusu işlem hukuka aykırıdır. ANKARA 9. İDARE MAHKEMESİ’nin
2004/2547 E., 2007/1382 K. sayılı ilamı.