

TBB Dergisi 2013 (109)
Korkut KANADOĞLU
361
lizm, monizm ve panteizm gibi ideolojileri de içerir.
Vicdan
sözcüğün-
den de insanın ahlak kuralları ve kendisini yükümlü kılan güçler kar-
şısındaki bilinci anlaşılır. Kişinin, düşüncesi gereği değiştiremeyeceği
konumunu koruyan vicdan özgürlüğü temel hakkı, böylelikle öznel
hakları güvence altına alması yanında, yüksek anayasal derecede bir
ilkedir. İçsel din özgürlüğü (forum internum) altındaki ikinci faaliyet
ise dini kanaatini (vicdan ve inancını) açıklama ya da buna dayalı ka-
rarların açıklanmasıdır.
İnanç özgürlüğünü koruma anlayışı, daha ilk adımda kendi inanı-
şına göre din olarak ortaya çıkanı, devletin salt kendi ölçütleriyle işlev-
sel açıdan değerlendirmesini yasaklamaktadır. Ancak ikinci adımda
bir belirlilik denetimine izin verilmektedir. Bu nedenle yargının ka-
rarlarında ön planda olan dinsel girişimlerin kamuoyundaki aktif et-
kisi değil, devletin somut olayda bireyin din özgürlüğü aleyhine olan
uygunsuz isteğine karşı bireysel korumadır. Bu bağlamda din özgür-
lüğü, dini inançları gereği yaşam kurtaran kan naklini reddetmenin
cezasız kalmasını güvence altına alır.
33
Ancak bu bağlamda yaşamını
dini ilkelere göre yönlendirme hakkı, hukuk düzenine aykırılıklar için
bir gerekçe oluşturmayacağı gibi suç teşkil eden davranışların cezai
yaptırımından kurtulma olanağı da vermemelidir. Nitekim askeri har-
camaların finansmanında da kullanılan verginin ödemesi zorunluluğu
vicdan özgürlüğüne aykırı olmadığı
34
gibi elektrik faturasının nükleer
santrallardan üretilen akıma karşılık gelen kısmının ödenmesinden
kaçınma hakkı da bulunmamaktadır
35
.
Dışsal din özgürlüğü (forum externum) ise kamu alanında bir dini
inancı gösterme ve ona uygun davranma hakkını korur (dini ibadet,
öğrenim vb.).
Pozitif din özgürlüğüyle birlikte negatif din özgürlüğü de koru-
nur.
36
Bir dini inanca sahip olmamak, dini inancını açığa vurmak zo-
33
Kocanın kendi inançlarına aykırı olarak karısını kan nakline ikna etmemesi nede-
niyle cezalandırılamayacağına ilişkin Alman Anayasa Mahkemesi’nin “üfürük-
çü” kararı için bkz. BVerfGE 32, 98, 109; bir Yehova şahidinin dini nedenlerle kan
naklini reddetme hakkını tanıyan İlionis Yüksek Mahkeme kararı için bkz. 205 N.
E. 2d 442 (1965).
34
Çünkü verginin kullanılış amacı, vergi ödeyenlerden hiçbiri tarafından etkilene-
mez, İHAK, 15.12.1983, C. V. VK, Nr. 10358/83.
35
Bkz. NJW 1983, s. 32.
36
Bu ayrım, “dine özgürlük” ve “dinden özgürlük” olarak da ifade edilmektedir,