

Laiklik ve Din Özgürlüğü
364
boyut da dikkate alınır. Bu dini cemaatin yönetimsel özerkliği, toplu
din özgürlüğüne girer. İç örgütlenmesini düzenleyebileceği gibi kimin
üye olup olamayacağını da belirleyebilir.
48
Devlet ve dini cemaatler arası ilişkilerin düzenlenmesinde,
AİHS’ın anlam ve önemi giderek artmaktadır. Buradaki çekirdek nok-
ta,
devletin tarafsızlığı ilkesi
dir:
49
Devlet, yasa yapımında ve farklı
cemaat ve inanç gruplarına yaklaşımında tarafsız (nötr) davranmakla
yükümlüdür. Devletin tarafsız davranma yükümlülüğünün, kültürle-
rarası çatışma hallerinde bazı sınırlamalara uğraması söz konusu ola-
bilir. Kimse, farklı bir kültürel kimliği, kendisininki olarak kabul etmek
zorunda değildir. Buna ilişkin cinsiyet eşitliği alanından birçok örnek
verilebilir: Kızların zorla evlendirilmesi, dini ritüeller sırasındaki sa-
katlamalar, kızların eğitimden yoksun bırakılması, namus cinayetleri
ve düşünce yasakları dinsel veya kültürel kökenlerle hoş görülemez.
Tarafsızlık yükümlülüğü,
eşit davranma ilkesi
ne
50
de kaynaklık
eder.
51
Devletin, inanç içeriklerinin meşruluğu hakkında her türlü gö-
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/772/9838.pdf.Nihayet Yehova Şahit-
leri hakkında verdiği önemli kararında Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 26.5.1986
tarih ve E:1985/9, K:1986/293 sayılı kararında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin,
laik bir devlet olduğu, laik devletin ise dinler karşısında tarafsız kalarak resmi bir
devlet dini kabul etmemeyi temel ilke olarak benimsediği, laik devlet sistemini
benimseyen T.C. Devletinde, kişinin dini inancını din sayıp saymama yetkisinin,
devlete ve onun herhangi bir organına ait olmadığı, her türlü dinsel inancın, Ana-
yasa güvencesi altında olduğu, Yehova Sahitliğinin de bir dini görüş ve düşünce
sistemini içerdiği, dolayısıyla Anayasanın teminatı altında bulunduğunu belirt-
miştir (YKD. C. 13, Sy. 4, s. 597-620).
48
İHAM, 17.6.2007, Svyato-Mykhaylivska v. UKR, Nr. 77703/01, Prg. 146.
49
TESEV için Konda Araştırma Şirketi tarafından 22-23 Eylül’de yapılan Anayasa-
ya dair tanım ve beklentiler anketine göre, toplumun yarısı laikliğin Anayasada
aynen kalması gerektiğini (yüzde 50,6), beşte ikisi ise kalması gerektiğini ancak
“devletin tüm dinlere aynı mesafede olacağı şekilde yeniden tanımlanması” ge-
rektiğini düşünüyor. Her on kişiden biri ise laikliğin anayasadan tamamen çıkar-
tılması gerektiği görüşünde, bkz.
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=62865&rid=4369&p=1&hid=21986303 (22.11.2012).
50
Anayasa Mahkemesi’nin Semavi Dinler kararı, din özgürlüğü alanında eşitlik il-
kesinin uygulanmasına yönelik örnek bir karardır, E. 1986/11, K. 1986/26, Kt.
4.11.1986.
51
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı İmar Kanunu’nda değişiklik öngören
taslak düzenlemeye göre, 100’den fazla dairesi olan konut siteleri, alışveriş merke-
zi, işhanı, sanayi tesisleri, kongre merkezi, yurt binaları, spor tesisleri, otogar, ha-
valimanı ve otellerin hepsinde ‘mescit’ açılması zorunluluğu olması (bkz. http://
onedio.com/haber/oyle-bir-torba-yasa-hazirladilar-ki-cok-tartisilacak--46037),
devletin içsel din özgürlüğüne müdahale ederek aşılama yasağını ihlal ettiği gibi