

TBB Dergisi 2013 (109)
Halis YAŞAR
455
“Mahkemenin ceza mahkemesinde verilen delil yetersizliği nedeni ile
beraat kararına dayanarak davanın ret edilmesi karşısında BK’nun 53 mad-
desinin anlamı üzerinde durulmalıdır. Sözü edilen BK’nun 53.maddesiyle
Ceza Hukuku ile Medeni Hukuk arasındaki ilişkiye yer verilmiştir. Madde
irdelenirken ceza mahkemesinin delil yetersizliğine dayanan beraat kararının
hukuk hâkimini bağlamayacağı ancak beraat kararında bir maddi olguyu tes-
pit ediyorsa bu kararın hukuk hâkimini bağlayacağı, beraat kararında suçun
sanıklar tarafından kesin olarak işlenmediğinin tespiti olgusuna dayanıyorsa,
bu kararın hukuk hâkimini de bağlayacağı, bundan başka bir kusurun takdiri
ve zararın miktarının tayini hususundaki kararın hukuk hâkimini bağlamaya-
cağı hüküm altına alınmıştır.( Turgut UYAR Borçlar Kanunu 1.Cilt Sh.844)
Kural olarak hukuk hâkimi ceza yasasındaki hükümler ile ceza hâkiminin
kararı ile bağlı tutulmamıştır. Böylece md. 53 ile bağımsızlık ilkesi benim-
senmiş bulunmaktadır. ( Mustafa Reşit KARAHASAN Tazminat Hukuku
1996 basımı sh.437vd. ) Bu durumda ceza mahkemesi kararı kusurun varlığı
ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda hukuk hâkimini bağlamayacağı
kuşkusuzdur. ( HGK.nun 10.12.1975 gün, 1975/11 Esas ve 1975/406 Karar,
25.11.1983 gün, 1983/4-261 Esas ve 1983/1220 Karar sayılı kararı )”
4
“Borçlar Kanununun 53.maddesi gereğine göre hukuk hâkimi ceza dos-
yasında alınan kusur raporu ile bağlı olmayıp kesinleşen maddi olgularla ka-
rar vermek durumundadır. Olay iş kazası olup iş hukuku ve sosyal güvenlik
ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. Bu bakımdan insan
yaşamının kutsallığı çerçevesinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş
güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağ-
lamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunun
73.maddesinin açık buyruğudur. Tazminat davalarının özelliği gereği İş Ka-
nunun 73.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellik ile
yapılan işin niteliğine göre işyerinde uygulanması gereken İşçi sağlığı ve İş
Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek sureti ile işverenin işye-
rinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi
önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ay-
rıntılı bir biçimde incelenmek sureti ile kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku
ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalıdır. Mahkemece yapılacak
iş, işçi sağlığı ve iş güvenliği uzman bilirkişilere konuyu yukarıda açıklandığı
4
YargıtayHukukGenel Kurulunun 28.11.2001 gün 2001/11–1103 Esas ve 2001/1084
Karar sayılı kararı- İstanbul Barosu Dergisi Cilt 77, Sayı 2 s.346,349