Background Image
Previous Page  459 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 459 / 485 Next Page
Page Background

Ceza Mahkemesi Kararlarının Hukuk Hâkimini Etkileyip Etkilememesi Meselesinin ...

458

“Dosya içerisinde bulunan ceza davasına ilişkin dosya içeriğinden, dava-

lının bıçakla etkili eylemde bulunması sonucu davacının yaralandığı, davalı-

nın eylemine uyan Türk Ceza Kanununun 456/2.maddesi gereğince cezalan-

dırılmasına karar verildiği, hafif tahrik nedeni ile aynı yasanın 51/1 maddesi

gereğince verilen cezadan ¼ oranında indirim yapıldığı ve kararın onanarak

kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesince belirlenen davacının hafif

tahrikte bulunduğuna ilişkin maddi olgu Borçlar Yasasının 53.maddesi gere-

ği hukuk hâkimi yönünden bağlayıcıdır. Dava konusu olayın başlamasına yol

açan davacısının davalıyı tahriki eylemi onun bölüşük kusurunu oluşturur.

Ve Borçlar Yasasının 44.maddesi gereğince kabul edilen maddi ve manevi taz-

minat tutarlarından davalı yararına indirim yapılmasını gerektirir. Şu du-

rumda ceza mahkemesince belirlenen tahrike ilişkin indirim oranının davalı-

nın sorumlu tutulacağı maddi tazminata yansıtılması gerekir. Ne var ki yerel

mahkemece benimsenen geçici iş göremezlik zararının hesaplanmasına ilişkin

bilirkişi raporunda tahrik nedeniyle indirim yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ye-

rel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek hesaplanan geçici iş göremezlik

tazminatından tahrik nedeni ile indirim yapılmamış olması usul ve yasaya

uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.”

12

İki mahkemenin birbirleri ile ilişkisi böyle iken hukuk hâkimi

önündeki dava için özellik ile tazminat davası için ceza yargılamasını

beklemek zorunda mıdır.? Ceza dosyasının varlığı karşısında hukuk

hâkimi ne yapmalıdır.? Bu konu, doktrinde tartışılmıştır. Bizim görü-

şümüze göre hukuk hakimi ceza hakiminin kararını beklemek zorun-

da değildir. Nitekim doktrinde buna paralel şu görüşler ileri sürül-

müştür.

“Ceza Mahkemesinden açılan ceza davasının hukuk mahkemesinde açılan

dava için ön mesele olarak ileri sürülüp sürülmeyeceği hususu düşünülebilir.

Doktrinde bu konuda bağımsızlık ilkesi gereği ceza davası sonucunun beklen-

mesinin gerekmediği ileri sürülmektedir. Gerçekten ceza davasının sonucu-

nun beklenmesi durumunda tazminat kararı için uzun yıllar beklenebilmekte

ve bu da tazminat hukuku bakımından adaletli bir sonuç olmamaktadır.”

13

12

Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 30.01.2012 gün, 2010/13310 Esas ve 2012/1040 Karar

sayılı kararı Yargıtay Kararları Dergisi Cilt: 38, Sayı: 10 Ekim 2012 sayfa:1899–1901

13

Hasan Tahsin GÖKCAN-Seydi KAYMAZ- Karayolları Trafik Kanununa Göre

Hukuki Sorumluluk, Tazminat, Sigorta, Rücu Davaları ve Trafik Suçları 2.Basım

Seçkin Yayınları sayfa:54