

TBB Dergisi 2014 (110)
Olgun DEĞİRMENCİ
179
Erman
’ın da haklı olarak ifade ettiği gibi bir diğer konu ise hukuka
uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında yanılmanın kastı etkilediği-
ni kabul etmemiz hâlinde, TCK m.30/3’te düzenlenen mazeret neden-
lerinin maddi şartlarında yanılma hâlinde farklı çözüme gitmemizin
nasıl izah edileceğidir. Buna bir çözüm yolu olarak hukuka uygunluk
nedenleri ile mazeret nedenlerinin hukuki nitelikleri arasındaki fark
gösterilebilir. Nitekim mazeret nedenleri kusuru etkilerken, hukuka
uygunluk nedenlerinin maddi şartları öğretide genel olarak kabul gör-
düğü üzere kastın bir parçasıdır.
172
e. Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Sınırın Aşılmasında
Yanılma
TCK’nın 27’nci maddesinin 1’inci fıkrasında;
“Ceza sorumluluğu-
nu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle
işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın
rutubet dışarıya vurunca, su borularındaki patlama ihtimali ve böylece binanın
tahribini önlemek için, bir defasında evde olan müdahilin muvafakati ile, sanı-
ğın getirdiği usta ile birlikte eve giderek arıza mahiyetini öğrendikleri, tamir için
ikinci defa başka bir usta ile gelince, esasen memur olan müşteki ve eşinin evde
bulunmadıklarını görünce, bir başka anahtarla kapıyı açarak, aralarındaki ilişkile-
re ve evvelce de aynı maksatla girmesine güvenen sanığın, bu defada getirdiği bu
usta ile eve girerek, yeniden arızayı görüp çıktıkları, eve girdiğini akşam öğrenen
müdahilin, sanığın eşi ile bu konuda tartıştığı, ancak ertesi sabah dairesine kadar
giden sanık, müdahilin eşine; eve girmeğe mecbur kaldığını izah ettiği, böylece
evini tamir etmeye matuf gerçek ve özel kastının mesken masuniyetini ihlal olma-
dığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, TCK.nun 45. maddesi açıklığına göre, eylemde
suç kastı bulunmadığını izah eden mahkemenin, oluşa uygun olan kabul ve tak-
diri usule ve yasaya uygun bulunmuştur.” (YCGK, 31.3.1975, 72)(Karar için bkz.
Karakurt, s. 129, dn.77).
“Tabur personelinin maaşlarını almak üzere silahlı ve hakiki mermi ile donatılmış
muhafızlarla birlikte Kars’a gönderilen sanık astsubayın; dönüşte keyfiyetten ha-
bersiz olarak tabur komutanı tarafından bindiği askeri araca düzenlettirilen pusu
ve soygun tatbikatı sırasında, kendisini araçtan indiren soyguncu kıyafetindeki er
ile elindeki para çantasının çekiştirilmesi sırasında er’in vurularak ölümüne sebe-
biyet vermesinin kendisinin ve yanında bulunanların nefsine karşu vuku bulan
haksız bir taarruzu (silahlı) def etmeye yönelik meşru müdafaa hâli olduğu ve
T.C.K.nun 49/2 nci maddesi gereğince kendisine ceza verilmeyeceği gözetilme-
den Dairece eylemin T.C.K.nun 455 nci maddesine girdiği ancak kusuru bulun-
madığından bahisle beraat kararı verilmesi gerektiği şeklindeki vaki bozmasında
isabet görülmediğine karar verilmiştir.” (As.Yrg. Drl. Kr., 11.12.1982, 164)(Karar
için Karakurt, s. 129, dn.77).
172
Barış Erman, s. 384.