Background Image
Previous Page  178 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 178 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Olgun DEĞİRMENCİ

177

Hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında yanılma hu-

susu, TCK m.30/3 kapsamında “ceza sorumluluğunu artıran veya

azaltan nedenlere ait koşullar”da yanılma kapsamında değerlendiri-

lecektir. Bu sonuca, TCK’da “ceza sorumluluğunu kaldıran veya azal-

tan nedenler” başlığı altında hukuka uygunluk nedenlerinin de dü-

zenlenmiş olmasından başka bir anlatımla Kanun’un sistematiğinden

ulaşabiliriz.

TCK m.30/3’te

“hatasından yararlan”

madan bahsedilmiş ancak ceza

sorumluluğunun mu bulunmayacağı, yoksa kastın mı ortadan kalka-

cağı belirtilmemiştir. Yukarıda bahsedildiği gibi öğretide, hukuka uy-

gunluk nedenlerinin maddi şartlarında yanılma hâlinde kastın kalka-

cağı belirtilmiş ve bu duruma ya gerekçe gösterilmemiş ya da kastın

kapsamına dâhil olduğu belirtilmiştir. Kanaatimizce hukuka uygunluk

nedenlerinin maddi şartlarında yanılma hâlinde kastın kalkacağı, hu-

kuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarına ait hususların kast kap-

samında değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Bu durum, ceza

adaleti bakımından da uygun bir çözüm olacaktır. Ancak belirtmeliyiz

ki, kastın kalkmasına sebep olan yanılma hâli, kaçınılmaz yanılmadır.

TCK m.30/3’te yer alan

“kaçınılmaz hataya düşen kişi, bu hatasından

yararlanır”

ifadesinden,

argumentum a contrario

167

bir yorumla, hatanın

kaçınılmaz olmaması durumunda

168

ceza sorumluluğunun etkilen-

167

Aksi ile kanıt, zıt kavram argümanı, mefhumu muhalif (Feteris, Eveline T. Hukukî

Argümantasyonun Temelleri Yargı Kararlarını Gerekçelendirme Teorileri Üzerine

Bir Araştırma, Türkçesi: Ertuğrul Uzun, İstanbul 2010, s. 14.)

168

Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından verilen şu kararda, hukuka uygunluk ne-

denlerinin maddi şartlarındaki yanılmanın kaçınılmaz yanılma olduğuna karar

verilmiştir; “Gecenin çok geç bir saatinde apartmanın 4.katında ve ailesiyle bir-

likte kendisinin ve komşularının uykuya yattığı bir sırada, aşırı derecede alkollü

olan bir kişi tarafından kapı zilinin 10-15 dakika gibi aralıklarla 2 defa çalınması

ve kapı açıldığında bıçağı ile içeriye hamle eden kişiye karşı, o sırada zaman ve

yer itibarıyla her türlü yardımdan yoksun bulunan sanığın, içinde bulunduğu ruh

hâli de göz önünde tutularak, gerek kendisinin ve gerekse diğer aile bireylerinin

kişisel güvenliklerine yönelen ve ciddi bir korku doğuran saldırıyı savmak için

maktulü öldürdüğünün kabulü gerekir.” (YCGK, 03.3.1993, K.60) (Hakeri, s. 392).

“60 yaşında tek başına yaşadığı iki katlı 6 dönüm ağaçlı ve duvarla çevrili köşkte

geceleyin köpek sesine uyanıp yanına aldığı bıçakla siluetini gördüğü kişilerin

yanına giderken yere düşüp kalktığında oldukça karanlık bir ortamda kendisini

tanıtmadan arkasına sarılan maktulü haklı sayılabilecek sübjektif bir yanılgı ile

hırsız zannedip ciddi bir korkuya kapılarak öldüren sanığın eylemi (…)”(YCGK,

23.11.1999, k.287) (Hakeri, s. 392).

Şu kararda da, hukuka uygunluk nedeninin maddi şartlarında yanılma olmasına

rağmen bozmada başka bir gerekçeye dayanılmıştır; “Kız kardeşinin kocası olan

sanıkla uzun zamandan beri husumeti bulunan maktulün, omzunda av tüfeği,

elinde tabanca olduğu hâlde, saat 18.00 sıralarında, araçla eşi ve çocuğu ile birlikte