Background Image
Previous Page  236 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 236 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Harun YILMAZ

235

deleri, gerekse de idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu-

nu ve kanunla düzenleneceğini hüküm altına alan Anayasa’nın 123.

maddesi, varılan bu sonucu doğrular niteliktedir. Düzenleme yetkisi

idareye üstlendiği görevleri yerine getirmek üzere tanınacağına ve bu

görevler de ancak kanunla düzenlenebileceğine göre, anılan bu mad-

deler, kanuna dayanmayan düzenleme yetkisi olamayacağının dolaylı

bir göstergesi sayılabilir

51

.

İdarenin düzenleme yetkisini kullanabilmesi için bir kanunun var-

lığı aranmakta ise de, kural olarak, bu yetkinin kanunda açıkça zikre-

dilmesine gerek yoktur. Anayasa’nın düzenleme yetkisini içeren ilgili

hükümleri de bu yönde bir zorunluluk öngörmemektedir. Dolayısıyla

söylenebilir ki, bir kanunun uygulanmasının sağlanabilmesi için, ilgili

kanunun bunu açık bir şekilde öngörmesi gerekmez. Bir kanun çıka-

rıldığı anda

buna paralel biçimde

idare de, o kanunun uygulanmasını

sağlamak bakımından bir düzenleme yetkisine sahip olmaktadır.

Doktrinde kabul edilen bir başka görüşe

52

önemi nedeniyle burada

temas etmek faydalı olacaktır. Bu görüş uyarınca, idarenin düzenleme

yetkisi, her zaman Anayasa ve kanundan kaynaklanmaz. Bazen de

“eş-

yanın tabiatı’’

ndan kaynaklanır. Kanun koyucunun her şeyi düzenleme

imkanının bulunmaması, kamu hizmetinin iyi işlemesi, kamu düzeni-

nin ve kamu yararının sağlanması

53

, takdir yetkisinin objektifleştirilme-

si gibi etkenler, idarenin bir kanuna dayanmasa dahi, düzenleme yet-

kisine sahip olmasını sonuçlamaktadır. İdarenin eşyanın tabiatından

kaynaklanan bir düzenleme yetkisine sahip olması, bu yetkinin kanuna

dayanmak

(secundum legem)

zorunda olmadığını da göstermektedir.

Bu görüşten çıkarılacak sonuç olarak, idare, kendisine kanunla

yetki verilmemiş olsa dahi ilk elden o alanda düzenleme yapma yetki-

sine haizdir. Bu yetki de, idarenin

asli (muhtar, otonom)

düzenleme yet-

kisine sahip olduğunu göstermektedir

54

. Konuya ilişkin Danıştay, bir

51

Öztürk, İdarenin Düzenleme Yetkisinin Kapsamı, s.143.

52

Kemal Gözler, İdare Hukuku, C.I, Ekin Kitabevi, Bursa, Nisan 2003, s.1034 vd.

53

DDK., T.28.04.1972, E.1968/709, K.1972/364,

AİD

, C.5, S.4, 1972, s.201-202: “Kamu

yararının gerektirdiği hallerde, idarenin genel nitelikte düzenleme yetkisine sahip

olduğu hukukun genel ilkelerindendir. Bu nedenle, idarenin toplum ve hizmet

yararına bir alanı düzenlemesi için, mutlak surette, idareye bu hususta yetki tanı-

yan bir metnin varlığı zorunlu değildir.’’

54

Gözler, a.g.e., s.1034 : “Ancak burada şu noktanın altını çizmek gerekir: İdare eş-

yanın tabiatından kaynaklanan düzenleme yetkisine sahip olduğu durumlarda