

TBB Dergisi 2014 (110)
Harun YILMAZ
231
lanılıp yerine getirileceği belirtilmektedir. 1961 Anayasası’ndan farklı
biçimde, 1982 Anayasası’nda yürütmenin
yalnızca bir görev de
ğil yetki
olarak da düzenlenmiş olması
38
, düzenleme yetkisinin türev niteliği
açısından kafalarda soru işaretleri yaratmaya açıktır
39
.
Sonuçta 1982 Anayasası’na göre, yürütmenin düzenleme yetkisi-
nin doktrinde de sıkça vurgulandığı üzere, türev nitelikte olduğu ka-
bul edilmelidir
40
.
Bu değerlendirmeye karşılık, düzenleme yetkisinin özerk niteli-
ğinden de kısaca bahsetmek, konunun zihinlerde daha iyi canlanması
açısından yararlı olacaktır. Düzenleme yetkisinin özerk niteliği, yet-
kili organ ve makamların düzenleyici işlemleri yapmaya girişirken,
anayasada veya kanunlarda bir dayanak aramak ve bulmak zorunda
olmadan, herhangi bir konuyu serbestçe ve diledikleri gibi düzenleye-
bilmeleri şeklinde tanımlanabilir
41
.
1982 Anayasası’na göre, yürütmenin düzenleme yetkisinin türev
nitelikte olduğu kabul edilse de, Anayasa’da yer alan bazı özel hüküm-
ler bu kuralı mutlak olmaktan çıkarmaktadır. Örneğin, Anayasa’nın
107. maddesi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni düzenlemektedir.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Cumhurbaşkanının tek başına yapa-
cağı işlemlerden olup yargı denetimine kapalıdır (A.Y. m.125). Kuş-
kusuz böyle bir durumda, kararnamenin ne denli hukuka uygun hü-
kümler barındırıp barındırmadığının incelenememesi de tereddütler
oluşturmaktadır. Bu tereddütlere karşı net bir çözüm öngörülemese
de savunulabilecek bir görüş olarak söylenebilir ki, hukukun genel
ilkeleri ve hukuk devleti ilkesi, herhangi bir organa sınırsız yetkiler
38
Anayasa Mahkemesi, bazı kararlarında yürütmenin yetki olarak da düzenlenmiş
olmasının maksatlı olduğunu ve dolayısıyla düzenleme yetkisinin kapsamı belir-
lenirken bu durumun da göz önüne alınması gerektiğini içtihat etmiştir. Örnek
olarak bkz. AYM., T.15.10.1991, E.1990/29 K.1991/37,
R.G.
T.05.02.1992, S.21133.
39
Öztürk, İdarenin Düzenleme Yetkisinin Kapsamı, s.121 : “8. madde metninde veri-
len yetki sözcüğünün de, düzenleme yetkisinin türev niteliğini değiştirecek bir et-
kiye sahip olduğu düşünülemez(…)yürütmenin bir yetki olduğunun öngörülme-
si, aynı zamanda görev olarak da düzenlenmesi karşısında, 1961 Anayasası’nda
olduğundan farklı sonuçlara ulaşmaya izin vermemektedir.’’
40
Örnek olarak bkz. Dan. 7. D., T.26.09.2002, E.2002/3190, K.2002/2962,
DBB
: “…
Kanunlara uygun olarak kullanılabilecek yürütme yetkisi, özerk düzenleme yet-
kisini içermez ve sadece türevsel ve bağımlı düzenleyici işlemler yapılmasına ola-
nak verir.’’
41
Duran, “Düzenleme Yetkisi Özerk Sayılabilir Mi?’’, s.34-35.