Background Image
Previous Page  233 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 233 / 441 Next Page
Page Background

Türk Hukukunda Düzenleme Yetkisinin Tarihsel Gelişimi ve Niteliği

232

tanınmasına engel teşkil etmektedir. Her organ ancak belli sınırlar da-

hilinde yetkilerini kullanabilmektedir

42

.

Bunun yanı sıra, Anayasa’nın 107. maddesinde Cumhurbaşkanlı-

ğı Kararnamesi ile öngörülen özerk düzenleme yetkisinin sınırlı alanı,

bu yetkinin istisnai nitelik taşıdığını göstermekte ve bu yönüyle Türk

hukukunda düzenleme yetkisinin türev nitelikte olduğu kuralını teyit

etmektedir

43

.

III. DÜZENLEME YETKİSİNİN DAYANAĞI

A. Anayasal Dayanak Sorunsalı

Türk hukuku açısından bu zamana kadarki anayasalarda düzen-

leme yetkisinden doğrudan doğruya bahseden bir hükmün bulunma-

dığı söylenmelidir. Ancak böyle bir yetkinin anayasanın

ruhundan

ya

da başka hükümlerinden çıkarılmasında zorunluluk bulunmaktadır

44

.

Zira anayasanın idareye böyle bir düzenleme yetkisini vermediği ka-

bul etmek, bizi içinden çıkılmaz bir duruma götürecektir. Çünkü böyle

bir kabulde idarenin tüzük, yönetmelik, kararname gibi düzenleyici

işlemler yapması da mümkün görünmemektedir. Bilindiği üzere, tü-

zük, yönetmelik, kararname gibi işlemlerin her biri idarenin iradesini

ortaya koyduğu tasarruflardır. Bu düzenlemeye ilişkin tasarrufların

da bir yetkiye dayanması zorunluluk arz etmektedir

45

. Bahse konu dü-

zenleyici işlemleri idarenin yapmasına imkan olmadığını söylemek bu

zamana kadar yapılmış ve yapılacak olan tüm düzenleyici işlemleri

de hukuken dayanaksız bırakmaktadır. Böyle bir sonucun ortaya çık-

masının da ne denli telafisi zor -hatta mümkün olmayan- durumlara

sebebiyet vereceği de tartışmadan uzaktır.

42

Halil Kalabalık, “İdarenin Takdir Yetkisinin Sınırları ve Yargısal Denetimi’’,

GÜHFD, C.I, S.1, 1997, s.172-211, s.172: “Bütün yetkilerin meşru ve yasal sınırları

olduğu gibi, kamu otoritelerine verilen takdiri yetkiler de sınırsız değildir; bilakis

meşru ve yasal sınırları söz konusudur(…)Takdir yetkisinin sınırlarından maksat,

bu yetkilerin hangi sınırlar içerisinde ve hangi ilke ve kurallara dayanılarak ve

uyularak kullanılacak alanın tanımlanmasıdır. Bu sınırlar, anayasal, kanuni ilke

ve kurallar ile yazılı olmayan ve fakat mahkeme kararlarıyla ortaya konulan hu-

kukun genel ilkeleridir.’’

43

Öztürk, İdarenin Düzenleme Yetkisinin Kapsamı, s.123.

44

Sarıca, a.g.e., s.27.

45

Guido Zanobini, İdare Hukuku –Umumiyet İtibari ile İdari Nizam-, Çev. Atıf

Akgüç, Sahir Erman, C.I, İstanbul, M. Sadık Kağıtçı Matbaası, 1945, s.50 : “Sırf

maddi manada kanunların en geniş ve en mühim nevi, icra kuvvetine mensup

mercilerin,

anayasaya veya bu mahiyette diğer her hangi bir kanunun kendile-

rine verdiği salahiyete binaen

, ısdar eyledikleri hukuk kaidelerinden terekküp

eder.’’(Vurgu tarafımıza aittir.)