Background Image
Previous Page  239 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 239 / 441 Next Page
Page Background

Türk Hukukunda Düzenleme Yetkisinin Tarihsel Gelişimi ve Niteliği

238

Anayasa Mahkemesi’nin idareye düzenleme yetkisi verilmesi ko-

nusunda getirdiği bir başka önemli ölçüt de, yasa koyucunun genel

kuralları koyup idareye takdir yetkisine göre düzenleyebileceği alan

bırakırken62, idarenin yargısal denetiminin etkinliğini engellemeye-

cek nesnel kurallar koymasıdır63. Hukuk Devleti’nde, yargı deneti-

minin sağlanabilmesi için idarenin görev ve yetkilerine ilişkin sınırın

yasalarda açıkça gösterilmesi bir zorunluluktur64.

Son olarak, Anayasa Mahkemesi’nin yanı sıra Danıştay’ın da ko-

nuya yaklaşımını irdelemekte fayda vardır. Danıştay’a göre,

“Yönet-

melikler, yasa tekniğine uygun olmaması ve güçlükler bulunması nedeniyle

yasal düzenlemelerde yer almayan ancak idarenin işleyişi ve kamu yararı için

önceden belirlenmesi zorunlu bulunan teknik konu ve ayrıntıları, yasal çerçe-

ve içerisinde kalmak koşuluyla düzenleyebilir. Kamu idaresi tarafından görev

alanına giren konularda yönetmelikler yapılırken yasanın bütününe bağlı ka-

lınması zorunlu olduğu gibi, yasayı ve yasanın amacını aşar veya yasa konu-

su alanlara girer nitelikte düzenleme yapma olanağı da bulunmamaktadır

65

.

’’

SONUÇ

Konuya ilişkin tartışmaların odağı, devletin düzenleme yetkisinin

kapsam ve sınırlarının net biçimde çizilmemesi ve bu durumun da hu-

kuksal sorunların doğmasına neden olmasıdır. Bahse konu sorunların

önüne geçebilmek ise, ancak, her devlet organının kendilerine pozitif

hukuk tarafından çizilen çerçevenin dışına çıkmaması ile mümkün gö-

zükmektedir. Buradan yola çıkarak öncelikle söylenmelidir ki, mevcut

ya da yapılacak her düzenlemenin pozitif hukuk kurallarının en üs-

tünü niteliği taşıyan anayasaya uygun olması gerektiği, genel hukuk

ilkelerindendir. Bu nedenle yapılan her düzenleme, şayet özü ya da

62

Halil Kalabalık, “İdare Hukukunda Takdir Yetkisi Kavramı ve Benzer Kurumlarla

Karşılaştırılması’’, GÜHFD, C.I, S.2, 1997, s.205-232, s.207: “İdarenin takdir yetkisi

tanıması hem kaçınılmaz hem gerekli ve hem de makbul bir husustur. Öncelikle

belirtmek gerekir ki, idarenin takdir yetkisi, yürütme ve idare fonksiyonunun

mahiyetinden kaynaklanmaktadır. Bir kere, devlet hayatının pratik zorunlulukları,

böyle bir sonuca varmayı gerekli kılmaktadır. Özellikle karmaşıklaşmış

,

uzman-

laşmış ve çok geniş alanlara yayılmış olan modern devlet hayatı içerisinde, idare-

nin bütün eylem ve işlemlerinin yasama organı tarafından önceden düzenlenmesi

gerektiğini savunmaya imkan yoktur. Buna yasama organının ne çalışma süresi,

ne uzmanlığı ve ne de hayli ağır işleyen çalışma usulleri müsaittir.’’

63

Ayanoğlu,

a.g.m.

, s.73.

64

AYM, T.11.06.2003, E.2001/346, K.2003/63,

R.G.

08.11.2003, S.25283.

65

Dan. 13. D., T.24.01.2006, E.2005/75, K.2006/474,

DD.

, S.113, s.146;

A

yrıca Dan. 5. D., T.25.05.1988, E.1987/2545, K. 1988/1659,

DD.

, S.72-73.